yaşanan dünyanın alışılmış algılama biçimlerine karşı kuşkucudur. Alışılmış algılama biçimlerinin dışına çıkmak isterler. Bunu yapabilmek için, olağan algılama içinde gördüğümüz ve anlamlandırdığımız olguları, onlara karşı kendimizi yabancılaştırarak, onları alışılmış algılama kalıplarının dışında algılamamızı amaçlar. tamamen bir bilimkurgu başyapıtıdır. tavsiye ederim kısa ama öz bir kitap ..
Bir şey oldu.Her zaman fark edersiniz. Gelir ve bir enkaz bulursunuz:kırık bir lamba, tanınmanın eşiğinde titreyen, harap olmuş bir insan yüzü. Bazen üniformali biri : Bir sağlık görevlisi, bir hemşire. Avucundaki hapı uzatan bir el. Ya da nişan almış bir iğne...
Bir tanrı kadar zalim olabildiği gibi bir tanrı kadar da bağışlayıcı olabilir hayat,
bir tanrı kadar hoyrat olabildiği gibi bir tanrı kadar da cömert olabilir.
Woolf, intihara giderken kocasına yazdığı mektubu şöyle bitirir:
"Bizden daha fazla mutlu olabilecek iki insan yoktur."
Bunun kıymetini bilemediği için çekmiştir belki onca acıyı.
Ama bunu bir kez bile söyleyebileceğiniz birini bulmuşsanız, bunu bir kere bile
hissedebilmişseniz, zamanın altın ilmeklerinden birini tutmuşsunuz demektir.
Onu soldurmayın.
Ve gücenmeyin hayata.
Yüzüne bakın.
Orada belki de "kaybolmuş geleceği" yeniden yaratacak olan o unutulmaz cümleyi göreceksiniz.
"Bizden daha fazla mutlu olabilecek iki insan yoktur."
Hayata bakın.
Belki de kıymetini bilmediğiniz bir hazine saklı, bir köşesinde.
Belki de size verilenin ne olduğunu, size verildiğinde anlamadınız.
Belki de size verilecek olanın ne olduğunu, hayata iyi bakmadığınız için göremiyorsunuz.