Mutlak ve aşkın olan müşahede edilir ama tarif edilemez. Görülür ama anlatılmaz. Kelimeler, gözün ve gönlün şahitliğine yetişemez. İnsan kelimelerle önce kendine, sonra başkalarına bir şeyler anlatır. Gördüğü güzelliği anlatmak bir alicenaplık da olabilir. Ama gerçek iyilik ve cömertlik, gördüklerini anlatmak değil başkalarını da görmeye ve duymaya hazır hale getirmektir. Başkalarının da o hali yaşaması için çaba sarf etmektir.