Hz. İsa aleyhisselâmın yanında ölümden söz edilince vücudundan kan damlardı. Hz. Dâvûd aleyhisselâm yanında ölümden söz edilince veya kendisi ölümden söz ettiği zaman ve kıyâmet ahvâli ile ilgili olarak konuştuğunda âdeta eklemleri birbirinden ayrılasıya kadar ağlardı. Ne zaman Yüce Allah'ın rahmet ve merhametinden söz edilirse ancak o zaman kendine gelirdi.
Ölüm; fizik olarak atom ve atom altı parçacıkların bir başka forma girmesi, biyolojik olarak ise DNA ve proteinlerin değişikliğe uğraması ve neticede "ruh"un beden üzerindeki hâkimiyetinin sona ermesi şeklindeki bir algı farklılaşmasıdır! Hayat da diğer bir taraftan, RNA-DNA boyutunda matematiksel olarak kontrol edilebilir bir rüya, bir hologram, bir illüzyon değil midir ki!
Reklam
Hz. Safiyye radıyallahu anhâ diyor ki: "Kadının biri Hz. Âişe'ye yüreğinin katı olduğundan söz etti ve bundan ötürü şikayette bulundu. Hz. Âişe radıyallahu anhâ ona: 'Sen hep ölümü hatırla ve ölümden konuş. Çünkü ölüm, insan yüreğini inceltir ve yumuşatır.' dedi. Bir süre sonra bu kadın gelip Hz. Âişe'ye teşekkürde bulundu."
Durmak ölüm, taklit uşaklıktır; çalışmak ve yetişmek ise hayat ve hürriyettir..🍀 (Sydney Smith)
Şu beş şey gelmeden, beş şeyin kıymetini bil: -Ölüm gelmeden hayatının, -Hastalık gelmeden sağlığının, -Meşguliyet gelmeden boş vaktinin, -İhtiyarlık gelmeden gençliğinin, -Fakirlik gelmeden zenginliğinin kıymetini bil...
282 syf.
·
Puan vermedi
"YAŞAMLA ÖLÜM ARASINDAKİ BİR KÜTÜPHANE VAR."
Karakterimizin bütün sorunlarını son bulmasını istemek üzere intihar etmesiyle başlayan.Son dediği anda bir çok hayata açılan bir kütüphanede devam eden çok farklı bir şekilde ele alınan pişmanlık hissinin yaşantımızda aldığımız kararların hep farklı ihtimalleri olduğunu bunlarında birer hayata açılan kapılar olduğunu farklı ve çok akıcı bir şekilde anlatılmıştır. Kitap bende şu sözü hissettirdi, vardır her kitabın içinizde oluşturduğu bir tek cümle işte bende ki"Pişmanlıklar her zaman ihtimallerden ibarettir, her ihtimal bir hayattır, her hayat bir anlık düşüncedir" kitabı bütün okurlara tavsiye ederim şimdiden herkese iyi okumalar :)
Matt Haig
Matt Haig
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı Kütüphanesi
Gece Yarısı KütüphanesiMatt Haig · Domingo Yayınevi · 202154,2bin okunma
Reklam
Bu soğuk ve sıcaklık, ıslak ve kuruluk Bu beyler ve yoksullar, zengin ve yoksul Bu toprak ve hava, ateş ve su Bu gece ve gündüz ve gölge ve ışık Bu ayrılıklar, kavuşmalar, sevinç ve gamlar, Bu ölüm, hayat, şenlik ve matemler,
“Her şey bitti artık Hayat böyle işte,bu kadar işte ;duygu dolu düşler her zaman gerçekleşmiyor,umut diri kalmıyor.insanlar güçten düşebiliyor ,çaresiz kalabiliyor ,ümitlerini yitirebiliyor;şimdi kırık bile olsa bir sevinç var içinde…Kevok böyle olmasını istemezdi ,ama oldu işte…”
Nayman Ana Efsanesi
Oy balam, oy! Hafizan kökünden sükülüp alınanda, başına sardıkları deve derisi kuruyup büzülerek ceviz kırar gibi beynini sıkıştıranda, o görünmez çember gözlerini kanlı yaşla dolduranda, Sarı-Özek'in dumansız ateşinde cayır cayır yananda, ölüm susuzluğundan çatlayan dudaklarına bir damlacık yağmur düşmedi! Oy balam, oy! Can balam, oy! Yeryüzüne hayat veren güneş, senin için kapkara bir yıldız oldu da bir damla ışık vermedi! Ondan nefret etmedin mi oy balam oy! Can balam, oy! "Acı çığlıkların bozkırda yankı yankı yayılanda, gece gündüz "Tengri!" deyip yana yakıla gökyüzü boşluğuna seslendiğinde, dayanılmaz acılarla kıvrananda, kusmukların, pisliklerin, sidiklerin içinde boğulanda, balam oy, vücudun yıkılıp üzerine sinekler üşüşende, yavaş yavaş aklını yitirip gittiğinde, hepimizi yaratıp sonra da kendi hâlimize salıveren Tengri'ye son gücünü toplayıp isyan etmedin mi? Oy balam, oy! Can balam, oy! "İşkenceyle sakatlanan aklını karanlığın örtüsü yavaş yavaş kapladığında, zorla elinden alınan hafizan geçmişle bağlantısını koparanda, öz ananı dağ dibinden akan ve kıyısında oyun oynadığın derenin şırıltısını, kendi adını, babanın adını, sana utana utana bakarak gülümseyen kızın adını, aralarında büyüdüğün bacı-kardeş, hısım-yoldaş herkesin hayali gözünde silinende, seni karnında taşıyıp bu günleri göstermek için doğuran anana kargışlar okumadın mı? Oy balam oy! Can balam, oy!"
Hükemâ'dan biri, bir dostuna şöyle der: "Kardeşim! Ölümden, henüz bu dünyada iken sakın. Çünkü öyle bir diyara gideceksin ki, orada ölümü istesen bile, ölüm artık senin eline geçmez."
Reklam
İnsan ölümsüz olsaydı güzellik ve erdemin peşinden koşacak mıydı? Eğer ölümsüz olsaydık sevebilecek miydik? Ölüm güzelliğin anasıdır.
şunu derim ki, dünyada ya­şayan tek bir kişi bile kaldıysa ölüm kurtuluş değil dedikodudur nihayette.
Sayfa 9
Ölüm ve Hayat
Hanginizin davranışça daha iyi olduğunu deneyerek göstermek için ölümü ve hayatı yaratan O'dur. O, güçlüdür, çok bağışlayıcıdır. (Mülk, 67/2)
Hayat acı veren bir bezginliğe dönüşünce, ebedi uykusuyla ölüm teselliye hazırdı. O zaman ne bekliyordu? Artık gitme vaktiydi.
Sayfa 477Kitabı okudu
“Ölüm,hayat enerjisinin bitmesi demektir. Radyonun fişini çekerseniz, müzik biter. İşte ölüm tıpkı böyledir.Bir gün, bir yerde fil çekilir ve doğduğunuz da bağlanan enerji cereyanı kesilir.Hayat bitmiştir!”
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.