AHMAKTAN KAÇIYORUM
Hazret-i Îsâ, sanki kendisini bir aslan kovalıyormuş gibi canhıraş bir şekilde kaçmaktadır. Adamın biri, bu hâle hayret ederek ardından koşar ve seslenir: “–Hayrola, ürkütülmüş bir kuş gibi çırpına çırpına niçin ve nereye kaçıyorsun? Arkanda kimse yok ki!” der. Îsâ -aleyhisselâm- o kadar hızlı koşmaktadır ki, acelesinden adamın suâline cevap
Çocuk ve Savaş
Çocuk deyince sınırsız hayal gücü, çevresindeki her şeye hayreti olan ve dolayısıyla soracağı sorusu çok olan, keşfetme arzusu dur durak bilmeyen, heyecanlı, şaşkın, çok plan yapma ihtiyacı olmayan ve anlık hareket edebilen canlılar geliyor aklıma.
Sayfa 26
Reklam
İnsan, hayreti kadar insandır. Tefekkürü kadar insandır. Şahitliği kadar insandır. Takdir gücü kadar insandır.
Sayfa 24 - Timaş Yayınları Şubat 2024Kitabı okuyor
Bilgisizliği yıkmak budalaca hayreti yıkmaktır.
Sayfa 86 - Doğu Batı
Tüm gözler yok olup gitse, ben hiç yaşamamış mı olacağım? Hiçbir göz bana bakmasa, beni ben yapan her şey savrulup gidecek mi boşlukta? Tüm gözler yok olup gittiğinde, ne olacak kâinata? Kimsenin bakmadığı bır kåınat var olmaya devam edebilecek mi? İnsan bu yüzden var belkı, bu yüzden gözleri var insanın, merakı var, hayreti, anlama isteği, bız olmadığımızda kim bakacak kâinata? Kim bakacak hayretle sonsuzluğa?
Hayret
Kuyruğu etrafında dönen kedi hayrette, Alim ki hayreti yok ne boş yere gayrette
Reklam
Çok latif bir tarif :)
Saadetin esaslarından "nikâh" ise: Evet insanın en fazla ihtiyacını tatmin eden, kalbine mukabil bir kalbin mevcud bulunmasıdır ki, her iki taraf sevgilerini, aşklarını, şevklerini mübadele etsinler ve lezaizde birbirine ortak, gam ve kederli şeylerde de yekdiğerine muavin ve yardımcı olsunlar. Evet bir işde mütehayyir kalan veya birşeye dalarak tefekkür eden adam velev zihnen olsun, ister ki; birisi gelsin, kendisiyle o hayreti, o tefekkürü paylaşsın. Kalblerin en latifi, en şefiki; kısm-ı sâni ile tabir edilen kadın kalbidir. Fakat kadın ile ruhî imtizacı (geçimi) ikmal eden, kalbî ünsiyet ve ülfeti itmam eden, surî ve zahirî olan arkadaşlığı samimîleştiren; kadının iffetiyle, ahlâk-ı seyyieden temiz ve pâk bulunması ve çirkin ârızalardan hâlî olmasıdır.
Tüm gözler yok olup gittiğinde, ne olacak kainata? Kimsenin bakmadığı bir kainat var olmaya devam edebilecek mi? İnsan bu yüzden var belki, bu yüzden gözleri var insanın, merakı var, hayreti, anlama isteği, biz olmadığımızda kim bakacak kainata? Kim bakacak hayretle sonsuzluğa?
"Kitabı bir kez okuduktan sonra yeniden ele alanlar, gene hep aynı hayreti geçirirler; okuyucularını, ilk okunuşlarında büyüleyen bu kitaplar, o eşsiz güçlerden hiçbir şey yitirmiyorlar, o masal biçimlerini bırakamıyorlar. İnsan onlardan her zaman daha çok zevk alıyor,onlara her zaman daha çok gönül borcu duyuyor, bakışları daha iyileşiyor, her şeyi daha yalın görüyor,hayata olan inancı daha derinleşiyor ve hayatta daha mutlu, daha büyük oluyor."
Ölümden yaşama dönen bir adamın ruhunda meydana gelen sevinç ve hayreti tarif etmek mümkün değildir zannederim.
Reklam
Okudukça hayreti artıyor, gözlerine inanmak istemiyordu. Tekrar tekrar okudu... Okuduğunu anlamayacak kadar kafası durduğuna hükmetti... Öyle acı bir başlangıçtan böyle tatlı bir sonuç çıkması, âdeta mezardan cennet bahçesini temaşe etmek gibi bir saadet, inanılmayacak kadar büyük bir nimetti...
Aklını al heybene, gönlünü koy cebine Hayreti tak boynuna, hayali al yanına Çıkalım gökyüzüne, bakalım yer yüzüne Bu dağların kuşları yoldaş olsun bizlere
- ne alâkası var deme, hayreti hasetten o ümmî bakış ayırır
pdf
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.