Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hercaiokumalar /Ayşe

104 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
“CIS” KİTABI BAĞLAMINDA HAKAN SARIPOLAT ÖYKÜSÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Gerek dili, gerek üslûbu, gerekse de kurgusuyla iyi düzenlenmiş bir öykü gibi keyiflisi yoktur. Öykücü anlatır, siz onun dizinin dibinde dinlersiniz; o konuşur, siz yaşarsınız; o söyler, siz onun müziğiyle kendinizden geçersiniz, içinde bulunduğunuz mekan değişir, zamanı unutursunuz, öyküyü yaşarken kısa süreliğine de olsa "gerçek
Cıs
CısHakan Sarıpolat · İthaki Yayınları · 2021369 okunma
Reklam
Yeni kıtlıklar...
" Kent ve sanayi ortamının etkisi ile yeni kıtlıklar ortaya çıkar: Mekan ve zaman, temiz hava, yeşillik, su, sessizlik...
Sayfa 62 - Ayrıntı Yayınları, Çev: Nilgün Tutal-Ferda Keskin, İstanbul 2020
"Hareketliliğin, statünün tüm düzeylerdeki (kazanç, prestij, kültür vb.)rekabetin psikolojik ve toplumsal baskısı herkese çok ağır gelmektedir. Dinlenmek ve kendini yeniden kullanıma sokmak için zararların neden olduğu psikolojik ve sinirsel yıpranmayı gidermek ve telafi etmek için çok uzun bir zaman gerekir. Ev iş arasındaki yolculuk, kalabalık, saldırganlık ve kesintisiz stresler. Uzun sözün kısası tüketim toplumunun büyük bedeli kendisinin neden olduğu genelleşmiş güvensizlik duygusudur. Bu bir tür sistemin kendi kendisini yok etmesine götürür. Kaçınılmaz olarak enflasyonist baskılara neden olan bu hızlı büyümede nüfusun küçümsenemeyecek bir kesimi bu ritmi sürdüremez. İşte bunlar kendi kaderlerine terk edilenlerdir. Yarışta kalan ve model olarak önerilen yaşam tarzına erişenler bunu ancak kendilerini tüketen bir çaba pahasına elde ederler."
Sayfa 37 - Ayrıntı Yayınları, Çev: Nilgün Tutal-Ferda Keskin, İstanbul 2020

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Gündelikliğin dinginliği, gördüğümüz gibi gerçekliğin ve tarihin başdöndürücülüğüne ihtiyaç duyar. Gündelikliğin dinginliği, kimlik için sürekli tüketilen şiddete ihtiyaç duyar. Bu gündelikliğin kendine özgü edepsizliğidir. Gündeliklik, olaylara ve şiddete pek düşkündür. Yeter ki bunlar ona odasında sunulsun. Karikatürize edersek, söz konusu olan Vietnam Savaşı' nın imgeleri karşısında gevşeyen televizyon izleyicisidir."
Sayfa 29 - Ayrıntı Yayınları, Çev: Nilgün Tutal-Ferda Keskin, İstanbul 2020
"Her devirde zorluklar vardı ama insanın kendi devri en zoru dedi kısık sesle. (...)İşte bugün de hayatı tehdit eden şey saçmalık bileşeni. Sadece bu, tabiatın bundan önceki kör güçlerinin her birinden daha ağır.  Bugün hiçbir şeyin gerçek değerini bilmeden eşyaya hizmet ediyoruz. İnsanların birer kalkan gibi kullandıkları ve bizleri umutla besleyen kelimeler değersizleştirildi. Kutsal kabul ettiğimiz kelimeleri öldürdüler, onların namusunu kirlettiler ve insanları ayakları altında ezerken bu kelimeleri bayraklaştırdılar. Artık kardeşlik, barış, dayanışma, mutluluk, eşitlik, aşk ve hürriyet kelimelerini kullanabilir miyiz? Onları elimizden aldılar. Başka taburun eline geçtiler. Bizi ilgilendiren biricik dünyada şiddetin sembolleri haline geldiler. Başka bir dünyamız da yok. Yeni kelimeler bulmak gerekiyor fakat nasıl yapacağımızı bilmiyoruz, o kelimelerin hangi kelimeler olduğunu bilmiyoruz. Antik kelimeleri tekrar hatırlamamız gerekiyor:toprak, halk, yaşamak. Belki de susmak ve belki çığlık, hiç kimsenin duyamayacağı, çünkü artık kimse kimseyi ne duyuyor ne de anlıyor. Fakat bu çığlık bizim için önemli, çünkü gürültülü makineler, agresif saçmalıklar, hidrojen bombaları ve ideolojik yaylım ateşlerinin dünyasında yapılabilecek tek şey bu: çığlık atmak."
Sayfa 143 - Ketebe Yayınları, İstanbul 2020.
4.873 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.