Gecenin en sakin saatleri olması lazımdı gel gör ki sevgili karanlık aydınlıkla sevişiyor
Yaklaş güneşi doğuran doğuya çevir yüzünü
Yüzünü güneşin anasına dön ve öp doğunun rahminden
Aydınlık dağlarda
Karanlık dağlarda
Stran ve helbest dağlarda
Yetim saz ve helbestvan dağlarda
Yaşam ve ölüm dağlarda
Savaş ve barış dağlarda
Ya sen...
Ve benim çocukluğum alanlara
Gençliğim kavgalara eşlik etti
Şimdi
Namluların hedefiyim
Belki bu yüzden içim çığlık çığlığa
Belki bu yüzden içimin bir yerlerinde ağaçlar yaprak döküyor
Bu yüz sensin Welatê min
İçimde annelerin fıkara babaların bacıların çığlığı
İçimin bir yerlerinde her düşen yaprak dağların yüceliğinde boylu boyunca düşen bir can
Ve bilirsin ülkem sensin
Her can sensin
Her çığlık
Her anne...
"Yüzündeki korkular kadar ölümlere acemi"
Tu helbesteke kevn î Hogir
Sensiz bayramlar geliyor ve geçiyor
Ve yasım hâlâ diri
Kavgam ilk günkü gibi genç
Siyahlar giyinmişim
Ablan bayram günü omzuma göz yaşı dökmüş
Kimseye öptürmediği ellerini bana öptürmüş
Annen Hogir'im gelmiş el öptürmüş bana
Bilirsin Hogir sensiz eksiğim ve zayıfım
Dîlan var rüyalarına misafir olduğun
Beni emanet ettiğin
Haberin varmı o da yok artık
Sen toprak altında meleklerle
Ben toprak üstünde çırılçıplak yapayalnız
Yaslı bayramlar yaşıyorum...