Selam ulu atamız Tanrıkut'un hatırasına... Selam onun dört tümenininin askerlerine... Selam Malazgirt kahramanlarına ve onlara katılan Oğuzlarla Peçenekler'e.... Selam Kıbrıs Türkleri'ni kurtarırken düşenlere ve kalanlara ... Ve... Selam yarının bahtiyar şehitlerine!...
Reklam
Bu iğrenç asırda yaşamaktansa Mete zamanında dünyaya gelmiş olmayı tercih ederdim.
Fakat hiçbir tercüme, aslındaki güzelliği muhafaza edemez. Eğer aslında bir güzellik varsa...
Birisi 57'nci Piyade Alayı'ndan, birisi de topçu çavuşu olan bu iki eski askere sorduk: "Dayı! Bu gâvur abidelerini niçin yıkmıyorsunuz?" Birdenbire yüzleri aynı mana ile gölgelendi. Zorla gülümsediler. "Hükümetimiz kuvvetlensin inşallah, o da olur efendi!" Bu cevap gönüllerimizi, zaferlerde duyulan bir sevinçle sevindirdi.
Sayfa 31 - Ötüken NeşriyatKitabı okuyor
Reklam
Helles Burnu Anıtı hk Atsız:
Batan gemisinden ölen neferine kadar savaşa ait her türlü teferruatı kaydeden bu abide hakikaten bir sanat eseri idi. Fakat bu, sanatın öyle hazin bir cepheden tecellisi idi ki burada bir şeref remzi olarak değil, en kanlı bir bozgun timsali olarak yükseliyordu.
Sayfa 29 - Ötüken NeşriyatKitabı okuyor
Ülkü asırlara bakan, hayal âlemine benzeyen, korkunç yollardan sonra varılabilecek bir KIZIL ELMA'dır.
Sayfa 27 - Ötüken NeşriyatKitabı okuyor
Turancılık ülküsü... Bizi kurtaracak ve yükseltecek biricik yol... İradesi zayıf olanların, damarlarındaki kan öz Türk olmayanların korktuğu uzun yol...
Sayfa 27 - Ötüken NeşriyatKitabı okuyor
Reklam
Sevda gibi bir gizli emel ruhuna sinmiş; Bir haz ki hayalden bile üstün ve derinmiş. Gökten gelerek gönlüne rüzgâr gibi inmiş; Bir sır ki bu, ölsen bile asla açamazsın... Anlatması imkânsız olan öyle bir an ki, Hülyadaki ses varlığının gayesi sanki... Bak emrediyor: Daldığın âlemden uyan ki Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın...
Mecburiyetler
İnsan meziyet sahibi olmaya mecburdur. Anormal olan: Kusurdur.Bir asker cesurdur diye alkışlanmaz ama korkarsa ayıplanır.
Tespit Gibi Tespit
İnsanlar acayip yaratıklar. Bir şeyi bir defa nasıl bellerlerse sonuna kadar öyle gidiyorlar. Artık hiçbir şey onların gözünü açmıyor. Beni bir kere fena tanıdılar. En büyük hakikati söylediğim zaman da inanmıyorlar. Siz de gerek bütün maziniz ve bilhassa başınızdan geçen mahkemedeki sözleriniz dolayısıyla doğru bir insan olarak tanındınız. Artık günün birinde bir yalan söyleseniz bile kimse buna ihtimal vermez. Hatta yalanınız ispat olunsa da yine inanmazlar. Yanlışlık derler. İşin içinde iş var derler.Fakat Selim Pusat yalan söyledi demezler. İnsanların sık sık "Gözümle görsem inanmam!" dediklerine dikkat etmişsinizdir. Bu ne demektir? İnsan gözüyle gördüğüne de inanmayacaksa görmenin mânâsı kalır mı? Bu, doğrudan doğruya ilk inanca sadık kalmanın neticesidir. Yani insanlar bir nevi hastadır.
Ermeydanıı’nda ölmeyi şeref bilen atalarımız, Malazgirt’i elbette kazanacaklardı.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.