432 syf.
10/10 puan verdi
·
11 günde okudu
İmparatorluğun son dönemi ve cumhuriyetin kuruluşu sürecinde siyasi kişiliklerden, askerlerden, edebiyattan, vs.. her alandan 100 kişinin değerlendirmesi var. Ben ESG'nin değerlendirmelerini çok aydınlatıcı buluyorum. Mondros sonrası Atatürk'ün Samsun'a gidişi süreci ve genelgeler, meclisin Ankara'da açılması süreci savaşlar,
Cumhuriyet’in 100 İsmi
Cumhuriyet’in 100 İsmiEmrah Safa Gürkan · Mundi Yayınevi · 2023399 okunma
Harbiye'nin kuruluşu çağdaşlaşma tarihinin belki en önemli olayı oldu diyebiliriz. Bundan sonraki dönemin bellibaşlı olayları, bu kurumun eğitiminin sağladığı askerî ve düşünsel etkiler, bu kurumun siyasal gücü elinde tutanlara karşı tutumu, mezunlarının askerî, siyasal ve kültürel hayatta aldıkları yerler göz önünde tutulmadan anlaşılmaz. Kul sisteminin yok oluşu ile eski Osmanlı geleneğinden kopuşun yerine, II. Mahmut'un kurucusu olduğu yeni Osmanlı devletinin toplumla devlet arasındaki ilk bağlantısını kuran kurum olduğu gibi, bu bağlantının sarsıldığı zamanlarda oynadığı rol ulusal birliğin gelişimine, ileride göreceğimiz aşamalarda da hizmet ettiği gibi sözünü ettiğimiz Osmanlı devletine ve onun sembolü olan Osmanlı padişahlığına bağlılığını da en sonunda bu okulun yetiştirdiği Mustafa Kemal ile koparmıştır. Harbiye ve ordu, siyasal olayların inip çıkmaları içinde aldığı rollerle geçen aşamalardan sonra, Türk ulusal birliği ve bağımsızlığı lehine bu bağı ilk koparan kuruluş olmuştur.
Reklam
Her eski için, onun yeni olduğu bir başlangıç gerek. II. Mahmut döneminde sarığı çıkarıp, "gavur işidir" diye (Viyana kökenli olduğundan) fesi giymiyenler, Cumhuriyet döneminde, aynı gerekçeyle, fesi çıkarıp şapkayı giymek istememişlerdir.
René Descartes
René Descartes
, iyi kitaplar okumanın, bu kitapları kaleme alan geçmiş yüzyılların en kültürlü zihinleriyle sohbet etmek ya da daha doğrusu, bu zihinlerin en iyi düşüncelerini açıkladıkları iyi yönetilmiş bir diyaloğa katılmaya benzediğini ifade etmiştir. Feldmareşal
Helmuth von Moltke
Helmuth von Moltke
'nin daha önce dilimize çevrilen Türkiye Mektupları yapıtını okumuştum. Oysa bu yapıt,
Carl Von Clausewitz
Carl Von Clausewitz
'ten sonraki en büyük askerî dehalardan birini anlamak için yeterli değildi. Nihayet bu büyük dehanın harp sanatına dair yazılarının derlendiği yapıtını temin edebildim. Descartes'ın ifadesiyle, geçmiş yüzyılların askerlik ve strateji alanındaki sayılı dehalarından birinin en yetkin düşüncelerini açıkladığı bir diyaloğa katılmak, haliyle heyecan verici bir tecrübe olacak. Moltke'nin bizim için önemi ise Sultan II. Mahmut döneminde Osmanlı İmparatorluğu'nda 1835-1839 yılları arasında askerî danışman olarak görev yaparak ordumuzun modernleşmesine önemli katkılar sağlamış olmasıdır.
Kılıç kınından çıkmadıkça it sürüsü dağılmaz! ~II. Mahmut
Bugünkü kırmızı içinde ay ve yıldızı olan Türk bayrağını, önce III. Selim sonra bugünkü şeklini, resmi bayrak olarak Sultan II. Mahmut kabul etmişti.
Reklam
Tarihimizde ilk fes kullanılışı, Osmanlılar döneminde II. Mahmut zamanındadır. O yıllarda, Koca Hüsrev Paşa, Akdeniz’e bir sefer yapmış, bu ülkelerde gördüğü fesi, çok beğenerek, dönüşte de erlerine getirmişti. II. Mahmut, bu fesi görünce çok beğendi. 1832’de bir genelge yayınlayarak, orduda ‘fes’ takılmasını zorunlu kıldı. Hatta ilk etapta Tunus’a 50 bin fes ısmarladı. Yüzyıllardır sarık ve kavuk takan Osmanlılar, bu yeniliği çok tuttular.
İlk fes
"Ceddin deden" mehter marşının aslı "Teslim baban, Teslim deden"dir. Bektaşi büyüğü, yeniçeri ocağının halife babası ve başkomutanı Teslim Abdal'a ithafen yazılmıştır bu mehter marşı. II.Mahmut'un Bektaşiliği yasaklamasından sonra mehter marşının sözlerini değiştirdiler.
Nişantaşı semti adını, on sekizinci yüzyılın sonuyla on dokuzuncu yüzyılın başında reformcu ve Batılılaşmacı padişahların (III. Selim, II. Mahmut) spor olsun, keyif olsun diye boş tepelere nişanladıkları okların düştüğü, bazan da tüfekle vurdukları boş testilerin kırıldığı yeri işaretlemek için dikilen (üzerinde de olayı anlatan bir iki mısra yazılan) taşlardan alıyordu.
Padişah II. Mahmut zamanında, 1829 yılında ‘Uzun Mehmet’ adlı bir deniz eri, Havza’da ilk kömür yatağını keşfetti.
Kömürü bulan ilk kişi
Reklam
Fatih Sultan Mehmet Han bu tarikatların zaviyelerine, tekkelerine, arazilerine el koydu, ellerinden aldı. Sonra gelen II. Beyazıt arazileri tekrar iade etti; bu yüzden II. Beyazıt'ı çok severler. Fatih, II. Mahmut ve Atatürk'ü hiç sevmezler ancak II. Mahmut ve Atatürk'e küfür edecek gücü bulurlar ama Fatih'in mallarını ellerinden aldığını, müritleri duyar diye korkudan ağızlarını açıp söylemezler.
148 syf.
10/10 puan verdi
'Ardıç Ağacının Altında' gölgelenip 'Ayrılık Çeşmesi Sokağı'nda gözlerimi açtım. Sekiz parmak Artvin ve paşazade Ziya Adlan'ın hikayesinde buldum kendimi. Estetlik, Becketvarilik ve bibliyofili. Hanedan soyu, ıskalanmış lider II.Mahmut ve sürülmüş, kaybolmuş hayatlar. 'Halikarnas Balıkçısı' ve 'Aganta Burina Burinata'dan Roditi ailesine oradan Elias Canetti'ye. Ziya'nın mistral seyahatinde köhne bir otelin barında üç yabancı dostuyla gerçekle kurgunun iç içe geçtiği fevkalade hikayelerine. İşte gidiyorum deniz kenarına, siz beni bulun ben ararsam herkes anlar. Saygılar Selçuk Altun.
Ayrılık Çeşmesi Sokağı
Ayrılık Çeşmesi SokağıSelçuk Altun · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020336 okunma
2023 böyle geçti
(Satır sonlarında yazanlar bitirme tarihi ve saati) 2023 kitapları : 307 OCAK 1. Charles Bukowski - Kapalı Bir Kapıdır Cehennem 01.01.2023 2. Charles Bukowski - Bana Aşkını Getir 02.01.2023 18.26 3. Can Yücel - Maaile 04.01.2023 19.30 4. Can Yücel - Portreler 05.01.2023 18.35 5. Edip Cansever - Ben Ruhi Bey Nasılım? 05.01.2023 23.36 6.
II.Mahmut nasıl tıbbiyede Fransızca eğitimi şart koştuysa, Gazi’de aynı şekilde Batı’nın aydınlanmacı ve rasyonel modelini bize uygulamak istemiştir. Bu, batı taklitçiliği değildir. Bir hastanede kalp ameliyatlarında Cleveland bypass tekniğini kullanınca, yabancı patentli cihazlara başvurunca Amerikan taklitçisi olmaz, sadece kendi hastalarının hayatını kurtarır.
Sayfa 114Kitabı okudu
1.195 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.