Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ayrımlar yapma çağı geçmiş, sistem tarafından yenilgiye uğratılmıştır. Günümüzde ayrım yapmaya tutkun kişiye, ruhu uzun süre önce ortadan kalkmış bir şeye sadık tuhaf bir insan gözüyle bakılıyor. Öyle olabilir, Sokrates o sırada nasılsa, bugün de aynı yalın, bilge kişidir, çünkü o hem sözcükler, hem de hayatı ile, Hamann'ın iki bin yıl sonra hayranlıkla yinelediği şu tuhaf sözde ifadesini bulan bir ayrım yapmıştır: "Sokrates yüceydi, çünkü kavradığı ile kavramadığını ayırt etmiştir."
Sayfa 10 - İş Bankası Kültür Yayınları PdfKitabı okuyor
İnsan gerçekte bir değil iki kişidir. İki diyorum, çünkü kendi bilgi düzeyim bu noktanın ötesine geçmiyor. Başkaları aynı konuda beni izleyecek ve aşacaktır; ve sonunda insanin yalnızca çok yönlü, tutarsız ve bağımsız kişiliklerden başka bir şey olmadığının anlaşılacağı gibi bir tahminde bulunuyorum.
Reklam
The Rational Male
THE RATİONAL MALE Kadınlar aktarılan bilgiden çok iletişimden keyif alırlar. Çözülmesi gereken bir sorun değil, iletişimdir. “Açık iletişim kadınları ne kadar sinirlendiriyorsa, gizli iletişim de bizi o kadar sinirlendiriyor. Dilimizin onlar için hiçbir sanatı yok, bu yüzden kadınlara en iyi ihtimalle aptal veya basit görünüyoruz Ruh eşi bir
HAYATIN 7 ACI GERÇEĞİ
1-KİMSE GERÇEK DEĞİLDİR, HERKESİN İKİNCİ BİR YÜZÜ VARDIR 2-ÇOĞU İNSAN PARAYA SAYGI DUYAR KİŞİYE DEĞİL 3-EN ÇOK SEVDİĞİN KİŞİ, SENİ EN ÇOK İNCİTECEK KİŞİDİR 4-MUTLUYKEN MÜZİKTEN ZEVK ALIRSINIZ, AMA ÜZGÜNKEN ŞARKININ SÖZLERİNİ ANLARSINIZ 5-HAYATTA İKİ ŞEY SİZİ TANIMLAR, HİÇBİR ŞEYİNİZ OLMADIĞIN DA SABRINIZ, VE HER ŞEYE SAHİP OLDUĞUNUZDA TAVRINIZ. 6-KIYASLAMA NEŞE HIRSIZDIR, KENDİ YOLCULUĞUNUZA VE BAŞARILARINIZA ODAKLANANIN. 7-GÜVEN HER ŞEY DEMEKTİR. AMA BİR KEZ KIRILDIĞINDA ÖZÜR DİLEMENİN HİÇBİR ANLAMI YOKTUR.
Pay etmede edebe riayet etmediği için aslanın kurdu tedibetmesi O yüce aslan; iki baş, iki üstünlük kalmasın diye kurdun başını kopardı. Koca kurt! Mademki padişahın huzurunda kendini ölü saymadın, cezanı gör. İşte” Fentekamna minhüm?” budur. Sonra yüzünü tilkiye dönüp “Hadi, bunları yememiz için pay et” dedi. 3105. Tilki secde edip dedi ki: “Bu semiz öküz, ey emin padişah, kuşluk yemeğin. O keçiden de bahtı aydın padişaha gün ortasında yemesi için bir yahni olur. Tavşan da lûtuf ve kerem sahibi padişahın akşam yemeğidir.” Aslan “Tilki, adaleti parlattın, apaydın bir hale getirdin. Bu çeşit pay etmeyi kimden öğrendin? Ey ulu kişi! Bu pay edişi nereden belledin? “ deyince Tilki dedi ki “ Padişahım , kurdun halinden!” 3110. Bunun üzerine aslan “ Mademki sen bizim aşkımıza kendini rehin ettin; üçü de senin olsun, üçünü de al, git. Ey tilki, sen baştanbaşa bizim oldun, seni nasıl incitebilirim? Mademki sen, biz oldun; Biz de seniniz, bütün avlar da. Ayağını yedinci kat göğün üstüne bas, yüksel. Alçak kurttan ibret aldığın için artık sen, tilki değilsin, benim aslanımsın” dedi. Akıllı o kişidir ki çekinilen belâda dostların ölümünden ibret alır.
Türkçede iki kişi çok kişidir. Kendimle başım belada. Yine gemi dışındaydım. Suların ortasında. Birazdan suların üzerine çökeceği bir kıyıda. Suyun içinde. Tek başına. Artık sahilsizim.
Reklam
Büyük ruh hekimi Sigmund Feud, ayrıntıya girmeden, ruh sağlığını “sevmek ve çalışmak“ diyerek iki sözcükle özetlemiş. Gerçekten sevebilen ve verimli çalışan bir kişi, ruh sağlığına oldukça yaklaşmış bir kişidir. Ruhsal sorunları olsa da dengesi bozuk değildir.
Bu çağa özellikle toplumumuza ayna tutmuş bir hadisi şerif:
Ebû Hüreyre'den (ra) rivayetle: Resûlullah (sas) buyurdu ki: "Muhakkak ki bu dinin bir ikbal (ilerleme) bir de idbar (gerileme) devri vardır. Dinin ikbal döneminin başlıca amili (Müslüman) topluluğun tamamının fakih, idrak sahibi kimseler olmasıdır. İçlerindeki fasıkların sayısı da ancak bir veya iki kişidir ki onlar da bu topluluğun içinde silik ve ezik kalan, hiç bir şeye ve söze kadir olamayanlardır. Dinin idbar döneminin başlıca amili ise (Müslüman) topluluğun cahil, kaba kimselerden oluşmasıdır. İçlerindeki fakih- lerin sayısı da ancak bir veya iki kişidir ki onlar da konuştuklannda bu kahir ve cahil topluluğun içerisinde silik kalan zelil olmuş kimselerdir. Ümmetin ahiri, evveline lanet eder. Tabii ki asıl lanete uğrayanlar kendileridir. Çünkü onlar içkiyi alenen içerler. Bir kadın bir topluluğa uğradığında birçok kimse ile zina eder, o kadın tıpkı dişi koyunun kuyruğunu kaldırması gibi davranır. O gün bu çirkinliklere "Bu günahtır!" diyenler; Ebû Bekir gibidirler, Ömer gibidirler. Kim o zaman iyiliği emredip kötülükten de nehyeder, bana iman eder, itaat eder ve bana tabi olursa ona elli sahabi sevabı vardır. "
258 syf.
10/10 puan verdi
·
18 saatte okudu
Dorian Gray'in portresi, İrlandalı oyun yazarı ve şair Oscar Wilde tarafından kaleme alınmış tek romanıdır. Yazar, 16 Ekim 1854 yılında doğmuş; babası ünlü bir cerah ve aynı zamanda çeşitli kitaplar yayınlayan , annesi ise önemli bir şairdir. Anne - babasının kitaba olan tutkusu Oscar Wilde'ye de geçmiştir. Küçük yaşlarda yazmaya
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202372,5bin okunma
"Ölümden korkan yeterince acı çekmemiş kişidir."
"Herkes ölmekten korkar." "O ve ben..." Başımı iki yana saklarken histerik bir şekilde güldüm. "Bizim için ölüm bir kaçış, baba." "Neyden kaçıyorsunuz, kızım."
Sayfa 285Kitabı okudu
Reklam
İbn Teymiyye rahimahullah dedi ki:
“Ebu Bekir ve Ömer (radıyaiiâhuanhumâfya iki kişiden başkası kötü söz söylemez. Biri münafık, zındık, İslam düşmanı mülhid olan kimse. Bu kişi Ebu Bekir ve Ömer’i kınamayı araç olarak kullanıp, buradan Rasûlullah’ı ve İslam’ı kötülemeye geçecektir. Bu, Râfızîlik’in ilk öğretmeninin, onu ilk icad eden kişinin ve Bâtınîliğin önde gelen imamlannın halidir. Diğeri ise cehaletinde ve hevasında aşırıya gitmiş cahil kişidir. Bu da genelde Şiilerin avam tabakasında olur. Çünkü onlar kendi içlerinde Müslümandırlar.”
Yetenek ve deha birbirinden tamamen farklı iki kavramdır. Alman filozof Arthur Schopenhauer'ın 1819'da epey akıllıca ifade ettiği üzere; "Yetenekli bir insan kimsenin daha önce vuramadığı bir hedefi vurur; oysa bir dahi, kimsenin göremediği hedefleri vuran kişidir:' Yetenekli bir insan, gözümüzün önündeki dünyayla ustalıkla başa çıkabi­lir. Öte yandan bir dahi bizim göremediklerimizi görür.
Bence her insan iki kişidir. Birincisi önden gidip yolu açar. Ama belki de kapatır; emin değilim. Öteki bazen irkilerek, korkuyla; bazen de umut ederek onun peşine takılır.
Sayfa 28 - Müdür BeyKitabı okudu
Bediüzzaman said Nursi mektubat kitabında hilâfet hakkında:
"İslâm'da net bir yönetim biçimi yotur. İslâm'ın üç ana delili ve üç ana kaynağı olan Kur'an, Sünnet ve icma açısından bakıldığında, yönetim şekli hakkında sadece bazı esaslar tavsiye edilmiştir. Bu esaslar ise şûra, meşveret, hesap verebilirlik gibi değerlerdir. Bunun dışında 'yönetim şu şekilde olsun' diye net bir
Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.