Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Memed

Memed
@incememedinkanatliati
Erkeklerin, sormaktan en hoşlandıkları soru, “Beni anlıyor musun?”dur. Anlaşılmayacak matah olduklarından değil. Erkeklerin en mühim dertlerinden biridir bu; onları hiç kimsenin anlamadığını düşünürler, onları hiç kimsenin anlayamayacağına inanmak isterler. Beni kimse anlayamaz, derler. Beni bugüne kadar kimse anlamadı, derler. Beni çözmek kolay değildir kızım, derler. Kendilerini çözümü kolay olmayan zorlu bir bilmece gibi sunmaya bayılırlar. Çok derin bir adam olduklarını, herkesten çok farklı olduklarını, kimselere benzemediklerini düşünürler. Halbuki sen, beş tanesini tanıdığında, hepsini birden tanımış gibi olursun; hepsinin birbirinin aynı olduğunu, en azından kendilerini biricik ve benzersiz sanmalarının bile nasıl aynı olduğunu fark edersin. 
Reklam
Erkeğe üstünlük taslama. Kendinden emin ol. Bırak erkek yanında rahat etsin. Onun kendini övmesini hayranlıkla dinlemelisin; onu, kendi anlattıklarına inandırmalısın; o, yanında heyecanlı heyecanlı bir şeyler anlatırken, küçük kesik kahkahalar atmalı, hayret nidaları kullanmalısın. İncir çekirdeğini doldurmayacak en süfli şeyleri, büyük bir iştahla köpüre köpüre anlattıklarında bile, sakın şaşırmayı unutma. Erkekler şaşıran kadınları severler. Akıllı bir kadını şaşırtmak o kadar zordur ki, bu yüzden onlara fazla bulaşmazlar; akıllı kadının kokusunu yüz metreden alır, ondan uzak dururlar. Diğer kadınlardan ne kadar farklı, ne kadar yüksek, ne kadar kaliteli olduğunu anlatmak için, sakın akıl katını kullanmaya kalkma, kaybedersin; saygılarını kazanabilirsin belki, ama arzularını, dolayısıyla cüzdanlarını kaybedersin.
Yüz yıldır hiç konuşmadım, hep bekledim, karanlıkta bekledim, yalnızlıkta bekledim, yalnızlığımda bekledim. Kitaplar okudum, filmler seyrettim, düşünceler geliştirdim. Hayatıma değin sahneler yazdım, sahneler tasarladım, bunları canlandırmak istedim, ümit ettim, düş kurdum, gelecek biriktirdim. Erteledim, erteledim. Yüz yıldır hiç konuşmadım, hiç konuşamadım. Hiç kimseyle konuşamadım. Kimse. Kimse. Kimse. Hiç kimse yoktu ki zaten, nasıl olabilirdi hem? Biliyorum hiç sevmeyeceksiniz beni, belki kendi yıkımımı hazırlıyorum sürekli konuşarak, hiç susmayarak. İtiyorum sizi, yanıma yaklaştırmıyorum. Böylelikle sizi kendimden uzak tutuyorum, size sözcüklerden bir orman örüyorum; gene sevesiniz diye belki, hiç sevmeyesiniz diye belki. Konuşarak kendimi boğuyorum, sizi boğuyorum, beraberliğimizi boğuyorum. Oysa, ince, iyi yürekli biriyim, sevmek ve sevilmek istiyorum. Belki de durulurum zamanla, tılsımsız, büyüsüz sevin beni n'olur. Hatalarım, zaaflarım, kusurlarımla sevin. Masalımın ağırlığı altında ezilmiş yüreğimden şimdiye değin uydurulmamış olduğu için hiç kimsenin bilmediği bir sevgi çıkarmak istiyorum. Size bütün geçmişimi, bütün geçmişi, bütün yaşadıklarımı bir çırpıda anlatmak istiyorum. Sevmek istiyorum ama sevmeyi öğrenmek istiyorum önce.Yalnızlığımdan kurtulmak için konuşuyorum. O korkunç sessizliği unutmak için konuşuyorum.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Seni seviyorum. Seni çok seviyorum. Seni hiçbir dünyalının sevemeyeceği kadar seviyorum. Seni ne zamandır derin bir tutku, sarsıcı bir ihtiras, büyük bir aşkla seviyorum. Seni eksilmeyen bir arzu, yaşlanmayan bir yenilik, ölümsüz bir şiddetle seviyorum. Seni hiç sönmeyen bir ateş, hep uğuldayan bir vadi, dinmeyen bir yara, susmayan bir nehir, bütün zamanlarda esen bir rüzgar gibi seviyorum. Aramızda milyarlarca yıl ışık hızı uzaklık da olsa; aramızda gezegenler, gökadalar, kara delikler de olsa; aramızda yaşayan ya da ölü milyarlarca yıldızın ışığı ya da evrenin uçsuz ve dilsiz karanlığı, sonsuz sessizliği de olsa seviyorum.
400 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Orgazm tadında kitap! Sanırım bu kitabın zengin içeriğine en uygun tanım bu. Son iki ayda okuduğum 7 kitabı paylaşmadım ama bu kitap paylaşılmaya hakkında yazılmaya değer. Kitapta üç ayrı muhteşem hikaye yer alıyor. Aşk ve cinsellik hakkında inanılmaz güzel bakış açıları var Murathan Mungan’ın. Aşk dediysem sıradan bir aşk değil, Harran ovasında kız kaçırmayı öğrenen bir uzaylının kılık değiştirip Alice’i kaçırması ve ona aşkın ne olduğunu öğretmesi harika bir bilim kurguydu. Yazar 90’ı yıllarda “android” kelimesini kullanıyor, bu onun ne kadar birikimli olduğunun en net kanıtı olsa gerek. İkinci hikayede Aliyenin bekaret, cinsellik ve namus kavramına getirdiği bakış açısı muazzam. Okurken keşke bitmese keşke bu konu hakkında daha çok yazı yazsaydı dedim her sayfada. Üçüncü hikaye sanırım en ağır olanıydı, eşcinsel Ali’nin daha ergenliğe bile girmeden Mardin’de yaşadığı cinsel hayatı bir çok şeyi sorgulamama neden oldu. Sözü toparlayacak olursam Mungan’ın yaşayan bir efsane olduğunu öldükten sonra bir Oğuz Atay, hatta Dostoyevski gibi değer göreceğinden adım kadar eminim. Psikolojik tanımları, kurguları öyle sağlamdı ki kendimi dünya klasiklerinden, Freud’dan kesitler okuyorum sandım. Mutlaka ama mutlaka okunmalı bu kitap.
Üç Aynalı Kırk Oda
Üç Aynalı Kırk OdaMurathan Mungan · Metis Yayınları · 20172,570 okunma
Reklam
400 syf.
10/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Üç Aynalı Kırk Oda
Üç Aynalı Kırk OdaMurathan Mungan
7.8/10 · 2.570 okunma
Geri168
1.027 öğeden 1.021 ile 1.027 arasındakiler gösteriliyor.