Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
UÇMAĞA Boğazlarken insanı İnsan denen canavar Yeryüzünden uzağa Gitmeyende kabahat Arzum böyledir benim Zor elbisedir dünya Bekleyenim çok orda Gitmeyende kabahat Eminim, imandayım Orası daha rahat Pişmanı yok oranın Gitmeyende kabahat Deli Filozof
Hey, yaşasın Sonya. O bir altın madenidir. İyi kullanıyorlar doğrusu! Evet, iyi kullanıyorlar. Bu işe önce ağlaşmışlar, sonra alışmışlar. Insan denen canavar, yavaş yavaş her şeye alışır."... "Ya ben yanılıyorsam! O zaman ne olacak? Ya, insanlar sandığım kadar canavar değilse!.."
Sayfa 38 - Morpa Kültür yayıncılık
Reklam
insan denen canavar, yavaş yavaş her şeye alışır.
Hayatın Anlamı
2.kısım Anlam sorunu Hayatın anlamı nedir?" sorusu neredeyse her sözcüğü so- runsal olan ender sorulardan biridir. Bu, son sözcük için de ge- çerlidir, çünkü dünya genelinde dini inancı olan sayısız insan için hayatın anlamı bir "ne?" değil, "kim?" sorusudur. Kendini işine adamış bir Nazi, Adolf Hitler'in
220 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Yüz denen pasaport ...
...Gerçekten utanması gereken birileri varsa o da yüz denen pasaport olmaksızın insanın kişiliğini kabul etmeyen, beni neredeyse canlı canlı mezara gömmeye kalkan bu dünya değil miydi? Kahramanımız kitabın bir bölümünde yaşadıklarına olan isyanını bu cümlelerle haykırıyordu... Kitapta bir deney sırasında sıvı patlaması sonucu yüzünde onulmaz
Başkasının Yüzü
Başkasının YüzüKobo Abe · Monokl Yayınevi · 2018319 okunma
İlkel insan genel anlamda oldukça dengeliydi. İlkel kültür değişken, esnek ve o çevre düzeyinde Doğa'yla tamamıyla bütünleşmiş haldeydi. İlkel insan doğadan yalnızca ihtiyacını alıyor; böylece çağdaş ekonomilerde kıtlık ve fazlalık dengesizliklerine yol açan sıkıntılardan kaçınmış oluyordu. Avcı ve toplayıcı kabileler haftada yalnızca birkaç saat çalışıyorlardı. Bundan fazla çalışmak, simbiyotik bir ilişki içinde yaşadıkları çevreyi zora sokmak olurdu. Daha sonra, hayvanların üzücü bir şekilde evcileştirilmesinin ardından, göçebe kültürlerde üretim fazlası, üstün başarının bir sonucu olarak potlaçlara ve birbiriyle yarış halindeki şölenlere, gösteriş amaçlı tüketim ve israf orjilerine yol açtı. Basit, sağlıklı ve güzelce işleyen ekonomilere iktidar ve prestij gibi yıkıcı unsurlar kazandırdı. Böyle olunca da denge bozuldu. Medeniyet denen şey, İlkel dengenin çatlayan yumurtasından çıkmış mutant bir canavar aslında. İlkellerle ilgili bir başka gerçek de şu: onlar düzen kadar düzensizliğin güçlerini de tanrısallaştırmışlardı. Hatta rüzgar ve lav Tanrıları çoğunlukla daha durgun şeylerin Tanrılarından çok saygı görüyordu ve bunun sebebi korku da değildi.
Sayfa 266 - Ayrıntı YayınlarıKitabı okudu
Reklam
610 syf.
9/10 puan verdi
Billy Milligan’ın Zihinleri
—————————————————————————— Daniel Keyes, Algernon’a Çiçekler romanını yazan Amerikalı bir yazardır. Daha önce Algernon Çiçekleri okuyup çok beğenmiştim. Dolayısıyla da Billy Milligan’ın Zihinlerini oldukça merak ederek okudum. Bu heyecan verici kitap William Stanley Milligan'ın hayatını anlatıyor. Daha doğrusu, birden fazla kişiliğe
Billy Milligan’ın Zihinleri
Billy Milligan’ın ZihinleriDaniel Keyes · Koridor Yayıncılık · 2020486 okunma
Nefis denilen yetmiş yedi başlı canavar o kadar sinsidir ki ele geçirdiği insan bedenini asla terk etmek istemez. Onu çeşitli yöntemlerle terbiye ettiğinizi bile düşünebilirsiniz ama o hiçbir zaman terbiye olmamış, sinmemiştir. Ruhunuzun bir köşesine çekilip sinsi sinsi sizin zayıf anınızı kollamaya başlar. En küçük bir gafletinizde ortaya çıkıp sizi çıngıraklı bir yılan gibi sokar ve böylece o güne kadar vermiş olduğunuz bütün mücadeleyi boşa çıkarır. Nefs denen şeyi tam anlamı ile kontrol altına alan kişiler ise insan-ı kâmil olmuş, mürşitlik mertebesine ulaşmış olan kişilerdir.
Sayfa 160 - Fark YayınlarıKitabı okudu
“Bu işe önce ağlaşmışlar, sonra alışmışlar. İnsan denen canavar, yavaş yavaş her şeye alışıyor.”
_Kendine gülmeyen ustaya şaşarım. Güler geçerim ona işte. Öz evimde yaşarım. Benzemem hiç kimseye. _İnsanın kendine gülebilmesi; şimdiye değin, en iyiler gerçek anlamından yoksun kaldı bunun; en yetenekliler ise bu konuda bir deha göstermediler. Belki de kahkaha, bilgelikle birleşecek, geriye yalnızca "şen bilim" kalacaktır. Şu anda
Reklam
Kısaca söylemek gerekirse, teknoloji her yıl biraz daha gelişiyor, karmaşıklaşıyor, bedel olarak da insanın gündelik hayatında ailesine, çocuklarına, dost ve yakınlarına ayıracağı; kültür, sanat ve edebiyatla meşgul olacağı; ayağını toprağa değdirip güllerle, sümbüllerle uğraşacağı güzel vakitleri kemirmeye, doymayıp o vakitleri tümden bitirip yok etmeye çalışıyor. İnsanın bizzat elleriyle ürettiği teknoloji, gelişip güçlendikçe nankör bir canavar gibi insanı insan yapan değerlere saldırıyor. Akıllı telefonlara kurulan mesajlaşma programları sosyal ilişkilerimizi denetlemeye başlayalı, mektup denen iletişim aracı çoktan antik bir anı olmayı kabullenerek kitapların arasına çekildi. Özlemeyi, hasretle yanmayı, sevinç gözyaşları dökerek kavuşmayı mümkün kılan ayrılıklar, uzakları yakınlaştıran, dolayısıyla ayrılığın büyüsünü bozan video kameralı telefonlarla tarihe gömüldü.
647 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.