İletişim ve reklam ajansları yalnızca fikirleri değil, davranışları da denetim altında tutmak için uzun süreli bir işe koyuldular. Amaçları, şirket sahiplerinin bizzat dile getirdikleri gibi, bireylere " boş ve hoş yaşam felsefesi" ni dayatmaktı; buna göre insanlar moda olan tüketim nesneleri gibi yaşamın yüzeysel yanlarına bağlanacaklar ve merhamet, dayanışma, başkası için kaygılanma gibi tehlikeli düşünceleri ya da daha genel deyişle insani değerleri unutacaklardı.
Şirketler, hükümetin kendi amaçlarına ulaşmak için kullandıkları araçlarıdır. Fakat aynı zamanda çok uluslu şirketler, ipleri elinde tuttukları ölçüde, devletlerin zorba efendileridir.
İfade özgürlüğünü savunurken, düşüncelerin içeriği ya da saldırıya uğrayan kişinin inancı ile ilgilenilmemelidir. Tek konu ifade özgürlüğünün korunmasıdır.
Aslında entelektüellerin binlerce yıldır süregelen görevi, insanları pasif, itaatkar, cahil ve güdümlü hale getirmektir.
...
Elbette istisnalar vardır. Ancak genelde bu gözlem geçerlidir.
Kitap başından sonuna kadar Amerikan güzellemesi ile dolu. Devlete, topluma, aileye ve ferde ait tüm güzel şeyler Amerikada varken Devlete, topluma, aileye ve ferde dair en kötü şeyler Ortadoğu halklarına ait. Yazar romanda apolitik olduğunu ifade ettiği halde İran'daki Irak'ta kargaşalarda kesinlikle Amerika'nın parmağı olmadığıma emin. Kitap boyunca bu insanlar Neden Amerika'ya bu kadar düşman? sorunu sormak aklına gelmedi.
Ve benim midemi bulandıran en önemli olay ise Ortadoğu halklarına hep tecavüzcü gözüyle bakılması. Onu İran'a getiren güç neyse İran'da çıkaran güçte oydu. O İranlı insanların sorumluluk bilinci. Ama yazar yol boyunca bize tecavüz yapacaklar bizi öldürecekler diye diye sayfaları doldurdu. Bu insanların onları özgürlüğe kavuşturmasını en sonda ufak bir teşekkürle geçiştirdi sadece.
Sizi bilmem ama ben Amerikan güzellemelerine tokum. Dünyadaki bir çok kötülüğün sebebi ve sonucu Amerika iken sadece mazluma yardım eden bir devlet olarak lanse edilmesi benim hoşuma gitmedi. Çok daha kaliteli kitap okumaları yapılabilir. Sıradan basit bir roman.