Dedikodu, nasıl bir şey biliyor musun? Böyle evinin içine çöp boşaltmışsın gibi. Ağzını, içini, evini kokutuyor. Rahatlatır sanıyorsun ama pisletiyor insanı. Gül geç. Hem dedikodu yapanların başına mutlaka, ayıpladıkları, beğenmedikleri, çekiştirip durdukları şey gelir, unutma. Hayatın mizah anlayışı böyle.
Nil Karaibrahimgil
Bilakis üstelik bazı insanlar çayı, kahveyi bile kullanıyorlar bu tatsız sohbet diye adlandırılan mazeretsiz/ malzemeli konuşmalarda.. Kimisi de o konuştukları geniş çevre yüzünden, burnunun ucunda olanlardan bihaber.. :)
Expecting the world to treat you fairly because you are a good person is a little like expecting the bull not to attack you because you are a vegetarian.
-Dennis Wholey (1992). “When the worst that can happen already has: conquering life's most difficult times”, Hyperion Books
Evet ama kötü ruhlu insanlar nasıl da mahvolmuş bir hayat yaşadıklarını öyle bir zamanda anlayacaklar ki bir nefes sonrası için yalvaracaklar belki de daha iyi bir insan olmak için.Ama ne fayda.O yüzden kötü ruhlulardan kaçmasını bilmek lazım.Böyle en hızlısından koşmak lazım ki mutluluğun kıskanılmadığı insanlara geç kalmayalım :)
“Erkeğin de rahmi olsaydı, doğurabilseydi bu dünya çok daha mutlu bir dünya olurdu, savaş falan olmazdı. Kadın doğurduğu için yaşamın değerini biliyor, erkek yaşamın değerini bilmiyor. Öldürmeyi kahramanlık sanıyor..”
Haluk Bilginer
İnsanın yaratılışını eleştirmiyorum ki sadece erkek, yaşamın değerini kadın gibi anlayamıyor. Yani demem o ki içinde bir dönem canlı(bebek) ile yaşayan bir insan ile içinde hiçbir zaman canlı(bebek) ile yaşamayan insan dünyayı aynı sekilde algılayabilir mi? Başka bir deyişle annenin merhameti ile babanın merhameti bir mi?