Seni aramayı bıraktım
seni beklemeyi bıraktım
senin için ölmeyi bıraktım
ve kendim için ölmeyi bıraktım
hızlı yaşlandım
yüzüm şişmanladı
karnım yumuşadı
ve seni sevdiğimi bile unuttum
yaşlıydım
odağım ve misyonum kalmadı
giderek daha büyük giyecekler alarak
dolanıp durdum çarşılarda
ve benim doldurmam gereken her uzun andan
neden nefret ettiğimi unuttum
bu gece neden bana geri döndün
bu sandalyeden bile kalkamıyorum
yaşlar süzülüyor yanağımdan
yine aşık oldum
böyle yaşayabilirim
Beni sıkı tut
ve anlat bana neye benziyor dünya
dışarı bakmak istemiyorum
senin gözlerine güvenmek istiyorum
ve dudaklarına
o eski ve kaba tamponun üzerinde
başka bir şey hissetmek istemiyorum
Eğer seviyorsan ölü kayaları
Ve o koca sert cam ağaçlarını
Tamam,ben de seveceğim onları
Söyle bana
Hoş bir sesi var mı rüzgarın
Kapayıp gözlerimi gülümseyeceğim
Güzel bir sabah mı söyle bana
ya da berrak bir sabah mı
söyle nasıl
bu kahrolası sabah
ben de satın alayım onu
ve havlayıp inlemesin
burası Çin değil
Kimse onu yemez.
Okuduğum ilk Tolstoy kitabı oldu.Zaten kütüphanede görünce hemen aldım çünkü bu zamana kadar Tolstoy okumamıştım ve zamanının artık geldiğini düşündüm.
Birçok farklı,öğüt verici hikâyeden oluşan öğretici bir kitaptı.Hem katılıp hem katılmadığım yerler de oldu.Birçok konuda farkındalık sağladı benim için.Ek olarak yazım yanlışları bir miktar rahatsız etti onun dışında iyi bir kitaptı.
Herkesçe övülen,çokça tanınan bir kitap olduğu için kütüphane raflarında Simyacı'ya rastlayınca direkt aldım ve artık okumam gerektiğini düşündüm.Lakin beklentiyi o kadar yüksek tutmuşum ki pek fazla beğenemedim.Bana çok abartılmış bir kitap gibi geldi.Aşırı bir olayı yok.Ayrıca internette,çeşitli sitelerde, Takkeci İbrahim Efendi'nin hikayesine benzetildiğini iddia etmişlerdi.Takkeci İbrahim Efendi'nin hikâyesini de okuyunca doğruladım bunu.(Hatta yıllar önce hikâyenin filmini izlediğimi de anımsadım.)Bu denli tanınan bir hikâyenin alıntı olması garip geldi ama yine de içinden çıkarılacak dersler ve sözler çok güzeldi.Kitap bir çırpıda bitti keza 166 sayfa.Okuyunca bir şey kaybetmezsiniz ama beklentiyi çok yukarda tutmamak gerek yine de.Zira hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz.
SimyacıPaulo Coelho · Can Yayınları · 2023207,7bin okunma
Narkissos için ağlıyorum,ama onun yakışıklı olduğunu hiç farketmemiştim ben.Narkissos için ağlıyorum çünkü sularıma eğildiği zaman, gözlerinin derinliklerinde kendi güzelliğimin yansımasını görebiliyordum.
Kütüphanede kitap ararken Takipçi ile karşılaştım.Çerezlik ve resimli bir kitap diye hemen kaptım.Fakat ne yazıkki beğenemedim kitabı.100 küsür sayfa bir asır gibi geldi.
Bana pek hitap etmedi.Okudum ama okuduğumdan bir cümle bile anlamadım.Bana kalırsa boş bir kitaptı.Sıkılarak okudum ve alıntılamaya değer bir söz bile bulamadım.