Bazen bir kuyuya benziyor hayat. Kör, pis, zehirli bir kuyuya. Boğuluyorum. Ölüme koşacak mecalim kalmıyor. Kimseyi görmüyor gözüm. Sevdiklerim yabancılaşıyor. Kitaplar tuğla oluveriyor birden.
Hep başkalarında yaşamak, başkalarının yarınını bugününü, dününü...
Reklam
İnsanları eskisi kadar sevmemek. İnsanları ve eşyayı. Galiba ölmek de bu...
Her aydınlığı yangın sanıp söndürmeye koşan zavallı insanlarım, karanlığa o kadar alışmışsınız ki yıldızlar bile rahatsız ediyor sizi!
İletişimKitabı okuyor
Fikirler kelebekler gibi, onları hafızaya iğnelemeye kalkınca bir toz yığını haline geliyorlar.
İletişimKitabı okuyor
Reklam
Ben seni tanıdıktan sonra yaşamaya başladım. Kökleşen bir sevgi bu. Bir sevgi ve bir hayranlık. Vatanımsın benim, kokladığım havasın, içtiğim su.
Sayfa 294 - İletişim Yayınları
İnsanlar birer gölge, konuşan, gülen, inleyen ve eriyen birer gölge. Toprak nasıl emerse suları, zaman da bu gölgeleri öyle yutuyor.
Hiçbirine teşekkür borçlu değildi. Hepsi de kalbinden bir parça kopardılar.
Reklam
Aynada görmek istediğimiz kendimiziz. İmkân olarak, ümit olarak, korku olarak kendimiz.
Güçlüyüm çünkü hürüm...
Hür olmak, kendi kendinin illeti olmak. Mevcudum, çünkü öyle istiyorum diyebilmek, kendi kendinin başlangıcı olmak.
Fırtınaya tutulan, aşınan her gemi limana sığınır.
En acı hatıralar kelimeleşince nasıl bayağılaşıyor.
Sınıf savaşı yok bizde. İnsanın insanla savaşı var.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.