Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Güneşe dayanamayan kar parçası gibi gözlerinin önünde erimişti. Hüzün ve acı asılmıştı dallara
Reklam
Sert bir rüzgâra esir düşmüş bir sonbahar yaprağının, ağacından bilinmezliklere yolculuğunu andırıyordu. Kaç mekân, kaç hayât ve kaç zaman eskitecekti.
Siyaset yapmak siz tecrübesiz gençlere düşünce, mahallede maç kavgası yapan küçük çocuklardan farkınız kalmıyor.
Sayfa 145Kitabı okudu
Ölmenin esirlikten kat kat iyi ve değerli olduğunu düşünüyorum
Reklam
I. Dünya Savaşı
O sırada (1914'te) İngiliz tersanelerinde Türk donanması için iki savaş gemisi inşa edilmekteydi. Türk donanmasının bu en büyük ve en modern gemilerinin bedeli, devletin çağrısı üzerine halk tarafından ödenmişti. Osmanlı İmparatorluğu'nun her düzeydeki memurları, donanmanın gururu olacak ve daha önemlisi Rusya'nın Karadeniz filosuyla bir denge sağlayacak gemiler için aylıklarından kesinti yapılmasını kabul etmişlerdi. Gemileri teslim almak için İngiltere'ye Türk mürettebat gönderilmiş, İstanbul'da yeni gemilerin Çanakkale ve İstanbul boğazlarından geçişini kutlamak için Donanma Haftası düzenlenmişti. Ancak Deniz Kuvvetleri Bakanı Winston Churchill, aniden Türk gemilerine Kraliyet Donanması'nın el koyduğunu bildirdi. Açıklama, Almanlarla Türklerin gizil anlaşma imzaladıkları gün yapılmıştı.
Mustafa Kemal kendisini tarımsal gelişmenin öncüsü gibi görüyordu. 5 Mayıs 1925'te Ankara'nın dört mil güneydoğusundaki Gazi Orman Çiftliğinde çalışmaları başlattı.4 Bataklıklar kurutuldu, ağaçlar dikildi, şirin bir çiftlik evi ve hayvanlar için ahırlar inşa edildi. Aradan geçen yıllar içinde biri Marmara Denizi, diğeri Karadeniz biçiminde iki büyük havuz, bir lokanta ve bir bira fabrikası eklendi. Gazi, sık sık traktör kullanırken ya da konuklarıyla ilgilenirken görülüyordu.
Bir gemiciydi artık Recep, vardiyada... Uzakları gözlemesi gerekiyordu. Gözü ilerde olmalıydı gemicinin. Geride olanları hiç bağışlamazdı şu acımasız Karadeniz.
Sayfa 357Kitabı okudu
Osmanlı'nın Karadeniz ve Boğazlardaki Güvenlik Sorunu
Osmanlı Devleti için savaşın başlangıç hareketini yaptığı kesin olan Goben ve Breslav kruvazörlerinin İstanbul'a gelişi ise, İngiliz gemilerinden kaçtıkları için, bir sığınma hareketi değil, doğrudan düzenlenmiş bir senaryodur. Olay şöyle gelişmiştir: Osmanlı hükümeti, savaş halinde Rus donanmasının İstanbul'u bombalayacağı endişesini taşımaktadır ve bu gerçekçi bir korkudur. Osmanlı'nın Karadeniz'de bu tehlikeyi göğüsleyebilecek güçte donanması yoktur. Bu düşünülerek, Osmanlı halkının yardımlarıyla parası ödenip İngiltere'ye sipariş edilmiş olan "Sultan Osman" ve "Reşadiye" dretnotlarının teslimi de gecikmektedir. Bu gemileri getirmek üzere, bin kişilik mürettebatla Londra'ya gitmiş olan Rauf Orbay Bey, İngilizlerin, teslimi sürüncemede bırakmak temayülünde olduklarını ve şüpheli tutumlarını Osmanlı Deniz Bakanlığına bildirir. Rusya ise, Yunanistan'ın Osmanlı ile bir anlaşmaya girmesini önlemekte ve bu savaş gemilerinin İngiltere'den gelmesi halinde Boğazlar'dan geçmesinin engellenmesini Yunanistan'dan istemektedir. Sonunda 2 Ağustos 1914'te İngiltere, Osmanlı gemilerine el koyar. " İngiltere, Sultan Osman'dan sonra, Vikers tezgahlarında yapımı tamamlanmış Reşadiye dretnotumuzla gene orada Şili hükümeti adına inşa edilmişken, hükümetimiz tarafından satın alınması kararlaştırılıp, pazarlığı da yapılmış olan iki torpido destroyerine el koydu "
Sayfa 262Kitabı okudu
Reklam
Hep Acı
Hayat böyle acılarla doluydu. Ne yöne dönseler karşılarında, yarım kalmış ömürler, sürekli biriken acılar vardı.
EDİNDİĞİ MALLAR İLE NE YAPTI? Atatürk'ün amacı; iklim ve ürün yönünden birbirinden farklı bölgelerde (Ankara, Silifke, Tarsus, Yalova) serbest çalışan örnek çiftlikler meydana getirmek, çiftliklerde tarımı geliştirici denemeler yapmak, halkın kaliteli ürün ihtiyacını karşılamak ve çevre köylere, Türkiye'ye örnek ve rehber olmak idi. Bu
Sayfa 118Kitabı okudu
Zaman
Zamanın bütün kapıları birbirine kapanmıştı.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.