Şimdi yazmaktan kafamı kaldırıp masamın yakınındaki bir aynada kendi yüzümü gördüm ve nefret gerçekten buna mı benziyor, diye düşündüm. Çünkü dükkan vitrinindeki sahip olamayacağımız parlak nesnelere öylesine imrenerek bakarken, hepimizin çocuklukta gördüğü, camdan bize yansıyan, nefesimizle puslanmış o yüzü hatırladım.