Şimdi biz, yirminci asırda yaşıyoruz. Artık insan eli, ne kendisi ne de kendisine benzeyen herhangi bir diğerinin esiri değildir. Çünkü “insan yeni bir esir yaratmıştır.” Makine… Artık toprağı delik deşik eden bir saban makinedir; artık mağaranın yerini tutan ev bir makinedir; ekmeği yapan fırın, harbi yapan top, tayyare, zırhlı, tank, şehirleri birbirine rapteden demir atlar birer makinedir. Çünkü ademoğlu azıcık insan gibi doğuyor, insan gibi yaşıyor ve ölmüyor… Yirminci asır “insanı, insan eden asırdır” -İkdam, İkinci Kanun 26 1929.