Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kader Kayhan

15 Kanunisani (Ocak) 1929, Milliyet.
Güzelliği çiçeğe benzetirler. Fakat hayır... Kuru bir çiçek, kokusu olmadığı halde yine sevimlidir. Heyhat ki yetmiş yaşında bir kadının bir zamanlar herkesi meftun ettiğine inanan güç bulunur.
Reklam
İhtiyarlık çirkinliği de, güzelliği de mahveder. Biri kırışıklıkların altında kaybolur, öteki gizlenir. 16 Eylül 1929, İkdam
27 Haziran 1929, İkdam
Küfürden başka söylenecek sözleri olmayan bu gibilerle hangi haysiyet sahibi münakaşaya razı olabilir? Bunların içtimai ve ailevi terbiyeleri ne kadar kıtsa, fikir ve malumatları da o kadar hiçtir.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Halik ve mukallit, asıl ve kopya hiç birbirinin cinsinden olur mu? Yaratıcı, hür doğmuş bir adamdır, bir efendidir. Kendi fıtratının öz kanunlarına göre sinirlerinin, yaşayışının ve aklının mahsullerini olgun meyveler gibi veriyor. Eserin üzerinde yalnız kendi serbest parmaklarının mukaddes izleri var. Mukallit ise, o, bir köledir ki yaptığı her iş, esaertin bütün utandırıcı alametlerini taşır. Onun tekamülü hariçten gelen fikirlerin tesiri iledir. Zira içinde hiç bir kuvvetin zembereği yoktur. (...) Değil başkasını, hatta kendi kendini taklit etmek bir sukut eseri, bir zillet, bir ayıptır.
Ahmet Haşim
Ahmet Haşim
Eğer dudakların altında sivri dişler olmasaydı, en küçük tebessümün bile cihan değer kıymeti olurdu. -İkdam, 3 Şubat 1929
Reklam
Şimdi biz, yirminci asırda yaşıyoruz. Artık insan eli, ne kendisi ne de kendisine benzeyen herhangi bir diğerinin esiri değildir. Çünkü “insan yeni bir esir yaratmıştır.” Makine… Artık toprağı delik deşik eden bir saban makinedir; artık mağaranın yerini tutan ev bir makinedir; ekmeği yapan fırın, harbi yapan top, tayyare, zırhlı, tank, şehirleri birbirine rapteden demir atlar birer makinedir. Çünkü ademoğlu azıcık insan gibi doğuyor, insan gibi yaşıyor ve ölmüyor… Yirminci asır “insanı, insan eden asırdır” -İkdam, İkinci Kanun 26 1929.
Kuvvetli ve dayanıklı olmak şöhretini haksız yere taşıyan erkek, kadına nazaran hakikatte sinekte bile zayıftır. Erkek kışa koymak için, vücudunu kalın elbiseyle bir müstahkem kale haline getirmeye mecburdur. (…) Erkek adeta yatağını sırtında taşıyarak yaşayan iki ayaklı bir kaplumbağadır. (…) Bütün canlı mahlukatın içinde ince, pembe yumuşak derisi ile yaşayabilen yalnız insanın dişisi, kadındır.
Ahmet Haşim
Ahmet Haşim
-Ahmet Haşim, İkdam (Cumhuriyet İçin halk için) 20 İkinci Kanun 1929.
Her sefil aynı zamanda fedakardır: Dünyanın mazhariyetlerinden nasibini almamak suretiyle. -Cumhuriyet Gazetesi, 18 Şubat 1929, Agah İzzet
Yüzyıllardır biriken problemler, toprak kayıplarıyla gelen binlerce göçmenin iskanı, Celali isyanları ve iç karışıkların getirdiği huzursuzluklar, konar göçerlerin yerleşik hayatta zorlanması, beraberinde işsizlik, ekonomik sıkıntı ve ahlaki çöküntüyü getirmiştir. Fakat, artan bu sefalete karşılık başta devlet erkanından başlamak üzere sefalet de artmış, israf ve lüks merakı herkesi sarmıştır. Bu dönemde kaleme alınan layihalarda, devlet adamları ve halktaki gösteriş ve lüks merakının yaygınlaşması, rüşvetin artması sık sık eleştiri konusu edilmiştir.
Has Bahçede Hazan Vakti
Has Bahçede Hazan Vakti
Benzeyişlerimiz
Dünyada biraz dolaşınca gözlere çarpan şey muhtelif iklimlerde yaşayan insanların aralarındaki farklardan ziyade benzeyişlerin çokluğu oluyor. Bu farkları mesafelerin uzayışı arttırır. İklim ve tarih ise komşuları birbirine benzetir… -Abdülhak Şinasi Hisar, Ağaç, 14 Ocak 1936
41 öğeden 31 ile 41 arasındakiler gösteriliyor.