Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Kelimelerin Zihni
Kelimelerin Zihni
@kelimelerinzihni
32 okur puanı
Aralık 2020 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
“Büyük Sanatçıların Gizli Hayatları” büyük ressamların eserleri ve bu eserlerin yaratıldığı ortamları, ressamların özel hayatlarından anekdotlar vererek anlatan bir kitap. Kitap içerisinde Leonardo Da Vinci, Vincent Van Gogh, Gustav Klimt, Pablo Picasso, M.C. Escher, Salvador Dali, Frida Kahlo gibi resim sanatına yön veren 35 ressamın eserlerinin oluşması sırasında içinde bulundukları durumlar yaşadıkları dönemdeki siyasi olaylara tepkileri, aşk hayatları ve aile hayatlarına ait detayları öğreniyorsunuz. Bu anektotların arasında Michelangelo’nun kötü vücut kokusu nedeniyle asistanlarının onula çalışmaya dayanamaması, Dante Gabriel Rosetti’nin karısının onun için yazdığı şiirler ile gömüldükten birkaç yıl sonra şiirleri basabilmesi için mezarını açtırması, Henri Rousseau’nın hapis yatması, Vincent Van Gogh’un tüpten boya yemesi var.
Kitabı sadece ressamların özel hayatlarına odaklanarak okursanız bir magazin kitabı gibi gözükebilir, ama öyle değil. Ben kitabı okurken her bir ressamın kitap içinde geçen eserlerini inceleyerek okudum. Bu şekilde okunduğu zaman aslında kitap okunması kolay, eğlenceli bir sanat tarihi kitabı halini alıyor. Kitap sayesinde daha önce eserlerini bilmediğim ressamlar ile tanışma fırsatım da oldu. Bunların arasında en beğendiğim ressam Maurits Cornelis Escher oldu. Beyni zorlayan perspektif anlayışıyla mükemmel eserleri gerçekten görülmeye değer.
Kitap ile ilgili yazımın tamamı için ;
kelimelerinzihni.wordpress.com/2020/12/12/buyu...
Medet, beş tane birbirinden bağımsız hikayeden oluşan bir kitap. Kitap adını ilk hikayeden almakla beraber, diğer hikayeler Gelip Giderler, Hayırlı Yolculuklar, Alo?, Tevzadze Kim? İsimlerini taşıyor. Hikayelerden kısaca bahsecek olursak Medet, sokak köpeklerinden şikayetçi olarak belediyeye şikayet eden mahalleli ve belediye sokak köpeklerini
Mesleklerinde mükemmel performans gösteren insanlara her zaman imrenilerek bakılır. Başkalarına bahşedilmeyen yeteneklerin onlara bahşedildiği, onların herkesten farklı “üstün” insanlar olduğu düşünülür. Bu insan bazen bir sporcu, bazen bir müzisyen, bazen de bir yatırımcı olabilir. Her meslekte üstün başarı gösteren bu insanların doğuştan o mesleğe yeteneği olduğuna inanılır ve o noktaya gelmeleri için harcadıkları emek genellikle göz ardı edilir.
Geoff Colvin “Yetenek Dediğin Nedir Ki?” kitabında yeteneğin sanıldığı kadar önemli olmadığına okuyucusunu ikna etmeye çalışıyor. Bunu yaparken de Mozart, Tiger Woods, Warren Buffett gibi üstün performans gösteren kişilerin ortak noktalarına odaklanarak bilimsel veriler ve günlük yaşam hikayeleri ışığında bu performansların yetenek ile açıklanmayacağını gösteriyor. Colvin kitabında üstün performansı “amaca yönelik alıştırma” olarak tanımladığı, insanların gelişmeye yönelik, zorlandıkları noktalara odaklanarak pratik yapmalarına dayandırıyor. Bu tezini de okul, aile ve iş hayatına uygulayarak çocukların okulda, insanların mesleklerinde, şirketlerin de sektörlerinde nasıl “üstün performans” gösterebileceğini açıklıyor. Mozart’ı diğer müzisyenlerden, Tiger Woods’u diğer sporculardan, Warren Buffett’ı diğer yatırımcılardan, General Electric’i diğer şirketten ayıran noktaları okuyucularına sunuyor.
Kitap ile ilgili yazımın tamamı için ;
kelimelerinzihni.wordpress.com/2020/11/27/yete...
Okur Takip Önerileri
Wilhelm Schmid, “Düşmanlığın Faydaları" kitabında şı soruyu soruyor ; “ Düşmanlık ne işe yarar ve onu hayatımızda tutmanın altında ne yatar? “ Yazar bu sorudan yola çıkarak düşmanlığın bize kazandırdıklarını, düşmanlığın neden zorunluğu olduğunu, insanların düşman edinme iç güdüsünü, galip gelme arzusunun anlamsızlığını sorgulayarak, okuyucuya düşmanlık ile ilgili farklı bir bakış açısı kazandırıyor.
Tanıl Bora’nın çevirisini yaptığı “Düşmanlığın Faydaları” kitabı 79 sayfalık kısa bir kitap olmasına rağmen, şimdiye kadar notların arasına en çok alıntı kaydettiğim kitaplardan biri oldu. Meselelere farklı bir açıdan bakan, olumsuz duygulardan kazanabileceğimiz iyi sonuçları gösteren ve zaferlerden yaşayacağımız kayıpları gösteren çok güzel bir kitap. Kitap içerisinde bir çok farklı kaynak veriliyor, konu hakkında daha fazla merakınız olması durumunda bunlardan da yararlanabilirsiniz. “Düşmanlığın Faydaları” gerçekten okunmaya değer ve “düşmanım” dediğiniz kişiler varsa onlara farklı bir gözle bakarak onlardan nefret etmek yerine saygı duymanızı öneren bir kitap.
Kitap ile ilgili yazımın tamamı için;
kelimelerinzihni.wordpress.com/2020/10/30/dusm...
Ayşe Şekeryan nam-ı diğer “kızçocuğu” 12 yaşında bir tanıdığı tarafından tecavüze uğrayıp hamile kaldıktan sonra, ailesi tarafından öldürülmemek için abisi ile İstanbul’a kaçarlar. Buraya kadar hikaye ne kadar tanıdık değil mi? Neredeyse her gün karşımıza çıkan haberlerden biri. Fakat bu sefer tecavüze uğrayan kız çocuğu intikam peşinde koşuyor, izini Viyana’da bulduğu tecavüzcüsünden intikam almak için her şeyi yapıyor. Bazen gerçeküstü olaylarla karşılaştığımız, bazen ülke gerçeklerin yüzümüze vurulduğu, sık sık bilgiye boğulduğumuz Ayşe’nin hikayesine biraz dehşetle, biraz da gülümseyerek tanıklık ediyoruz.
Kitap ile ilgili yazımın tamamı için;
kelimelerinzihni.wordpress.com/2020/10/27/kizc...
İstatiksel veriler hayatımızın her alanında karşımıza çıkıyor ve pek çok kararımızı etkiliyor. Belli yargıları ve ya rakamları verileri dayandırarak güvenirliliğinin arttırılması amaçlanıyor. Peki bu rakamlar ne kadar doğru?
Darrell Huff’ın “İstatistik ile Nasıl Yalan Söylenir?” kitabı ize sunulan rakamlara hemen inanmamanızı söylüyor. İstatistik biliminde kullandığınız verileri değiştirmeden nasıl farklı sonuçlar elde edebileceğinizi gösteriyor. Ayrıca okura istatiksel bir veri ile karşılaştığında verinin doğruluğunu kontrol etmek için hangi soruları sorması gerektiğini öğretiyor. Kitap boyunca çeşitli istatiksel çalışma örnekleri ile gerçeklerin nasıl olduğundan farklı hale getirildiğini gördüğünüzde, şimdiye kadar inandığınız istatiksel verilere olan güveniniz de sarsılıyor. Tabii kitap tüm istatiksel çalışmaların yalan olduğunu söylemiyor fakat inanmadan önce sorgulanması gerektiğini gösteriyor. Darrell Huff okurun içinde bir şüphe uyandırmayı amaçlıyor ve kitabı bitirdiğinizde amacına ulaşmış oluyor.
Borsa ile az da olsa ilgileniyorsanız, Warren Buffett ismini duymuş olmasınız. ben de hem biyografi okumayı seven hem de amatör olarak borsa ile ilgilenen biri olarak “Dansla İşe Gitmek” kitabını uzun zamandır okumak istiyordum. Kitabın ağustos 2020’de yeniden basılmasıyla bu şansı yakalayabildim.
“Dansla İşe Gitmek” kitabı, Warren Buffett’ın 1966-2012 yıllarını kapsayan 60 yıllık dönemine ışık tutan Fortune dergisi yazılarının, Warren Bufffett tarafından yazılan makalelerin ve yaptığı konuşmaların derlenmesinden oluşuyor. kitabı derleyen Carol Loomis, Buffett’ın yakın arkadaşı ve Buffett’ın şirketinin hissedarlarından.
kitap ile ilgili yazımın tamamı için;
kelimelerinzihni.wordpress.com/2020/10/10/dans...
İnsanoğlu var olduğundan beri elinin değdiği her şeyi iyi ya da kötü yönde değiştirmiştir. Konu doğanın dengesi olduğunda bu değişim negatif yönde olmuştur. Doğaya hakim olduğumuzu düşündüğümüzden beri onu değiştirip kendi istediğimiz hale getirmeye çalıştıkça, diğer canlılara ve doğanın dengesine zarar verdik. Arabalarımızla, fabrikalarımızla atmosferin dengesini bozduk, ormanları yok edip yerine binalar diktik, zevk için hayvanları öldürdük... Bunu yaparken de sadece kendi menfaatlerimizi düşündük. İnsanların doğa ile temas ettiği her yerde, dengeler doğanın aleyhine kötüleşti. Sonuçta da elimizde yok olmaya yüz tutan bir dünya kaldı. Başka gezegenlerde yaşama imkanı ararken, elimizdeki yuvaya ne yaptığımızı hiç düşünmedik.
Elizabeth Kolbert’in Altıncı Yok Oluş kitabı uyarı niteliğinde bir kitap.
Kitap ile ilgili incelememim tamamı için;
kelimelerinzihni.wordpress.com/2020/08/30/alti...
Carl Sagan kitabında insanoğlunun gökbilimi ilgili macerasının gelişimi ve bu macerada elde ettiği verilerin bizi getirdiği noktayı inceliyor. Yazar çalışmalarıyla bu maceraya büyük katkı sağlayanlardan biri. Dünya’nın evrenin merkezi olduğunu düşünerek başladığımız macera, yıllar içinde elde edilen verilerle bizi evrenin rasgele bir yerindeki
Tanıl Bora’nın Radikal gazetesindeki yazılarından derlenen Kerhane Romantizm bizlere futbolun unutulmaya yüz tutan güzel taraflarını bize hatırlatıyor. Kitabın adı kirli ve çirkin futbol ortamında, futbol sevgisi ile ilgili yazılar içermesinden geliyor. Gençlerbirliği taraftarı olan yazar, ülkemizin günden güne yozlaşan futbol ortamında yazıları ile futbolun güzellikleri tutunmamızı sağlıyor. “ İşte, oynamanın bu yanına, herkesin her yerde her çeşit araçla oynayabileceği bir oyun olarak futbola sahip çıkmakta isyancı, devrimci bir yan vardır…. Futbolu böyle sevenler, maç yaparken, kimse figüran olmasın, herkes topa vursun isterler: Şişman da, gözlüklü de, kötü oynayan da, kızlar da… Paslaşmayı severler. En beğendikleri gol, delice abanarak vurulmuş gaddarca bir şutla atılan gol değil, pasları dantela gibi örerek, takımcak atılmış organize goldür. Yeteneksiz birinin yavaş yavaş topu kontrol etmesinden mutlu olur, gurur duyarlar. Hata yapana bağırıp çağırmazlar, onu yüreklendirirler. Futbolun, takım oyunu karakterini severler” diyerek, oyunun hala mahallede oynadığımız o güzel oyun olduğunu ve oyunun bu tarafından vazgeçmememiz gerektiğini futbol severlere hatırlatıyor.
Kitap ile ilgili yazımın tamamı için;
kelimelerinzihni.wordpress.com/2020/08/17/karh...
Kaos
Tim Harford, Kaos kitabında bu düzen bağımlılığının insanlar için her zaman iyi olmadığını, bazen bu düzenin dışına çıkıp biraz kaos yaratmanın iyi olabileceğini örnekleri ile gösteriyor. Harford “ Bağlılık ve rahatlık bir seçim yapmamız gerektiğinde düzen sever zihinlerimiz hep bağlılığa yöneliyor. Çünkü bu içimizi rahatlatıyor. Çeşitlilik işin tuzu biberi ama biz ona engel gözüyle bakıyoruz” diyor. Oysa bu engeller çoğu zaman bizi daha fazla düşünmeye ve daha yaratıcı olmaya zorluyor. Tim Harford kitapta Amazon, Beatles, Miles Davis, Martin Luther King, Steve Jobs, Donald Trump gibi iş dünyasından, politikadan, müzik dünyasından insanların düzenin dışına çıkarak, hayatlarında yaşadıkları tecrübeleri örnek vererek, okuru dağınıklığın düzenden daha iyi olduğuna ikna etmeye çalışıyor. Hayattaki düzen takıntısının gerçekten düşündüğümüz kadar faydalı olmadığını hatta bazen vakit kaybettirdiğini anlatıyor. Hayatımızı kontrol etmek için harcadığımız vakit çoğu zaman hayatımızı iyileştirmek için yapacağımız şeyleri engelliyor. Tanımadığımız insanlar, yaptığımız planlardaki elimizde olmayan değişiklikler, başımıza gelen beklenmedik olaylar bizim düzenimizi bozsa da yaratıcılığımızı tetikleyerek yeni fikirler ve fırsatlar üretmemizi sağlayabilir ve hayatımızı beklenmedik şekilde iyileştirebilir.
Kitap ile ilgili incelemenin tamamı için ;
kelimelerinzihni.wordpress.com/2020/08/02/kaos...
Şimdi Sen Düşün
Sokrates " Bilge bir insan, neleri bilmediğinin farkındadır" diyor. Bu kitap bilmediğiniz bilmediğiniz şeyler hakkında. Şimdi Sen Düşün! bilmediğinizi bilmediğiniz 108 farklı sorunun cevabını veriyor. Tom Standage okuyucuyu bilgilendirici ve ilginç bir tura çıkarıyor.
Yüzüncü Ad
“Kuran’da Tanrı’nın doksan dokuz adının geçtiğini bilmeyen yoktur; kimileri ‘sıfat’ demeyi yeğliyor bunlara. Bağışlayıcı, Öç Alıcı, Akıl Sır Ermez, Açıkça Görünen, Her Şeyin Bilen, Son Hükmü Veren, Varlığının Sonu Olmayan… Dinsel geleneğin de doğruladığı bu sayı, meraklı kafalarda, aslında kendiliğinden akla gelen şu soruyu doğurmuştur her zaman:
Outliers
Outliers okuyuna kadar neredeyse her yerde karşıma çıktı. Kitapçılarda çok satanlar listesinde, izlediğim videolarda, katıldığım eğitimlerde tavsiye edilen kitaplar arasında, sosyal medyada… Bu nedenle kitabı okumaya büyük bir beklenti ve merakla başladım.
Malcolm Gladwell bu kitapta “Neden bazı insanlar daha başarılı olur?” sorusunu soruyor. Genel olarak bu sorunun ilk akla gelen cevabı, o insanların daha zeki ve ya daha yetenekli olduğu oluyor. Gladwell ise sadece zeka ve yeteneğin tek başına yeterli olmadığını bunun yanında insanların yaşadıkları çevrenin, toplum kültürlerinin, çalışmalarının, yaşadıkları çağın hatta doğdukları yılın da bu kişilerin başarılı olmasında payı olduğunu öne sürüyor.
Kitap ile ilgili incelememim tamamı için;
kelimelerinzihni.wordpress.com/2020/07/04/outl...
Tıp Yasaları
Siddhartha Mukherjee ile “ Gen – Hayli Kişisel bir Hikaye ” kitabı ile tanıştım. Bu kitap bende yazarın diğer kitaplarını da okuma isteği uyandırdı. Yazarın kitaplarından okuduğum ikinci kitap “Tıp Yasaları” oldu.
Tıp Yasaları, yazarın “Yakında hastalıkları ilaçla değil hücreyle iyileştireceğiz” başlıklı TED konuşması ile ilişkilendirilmiş bir TED kitabı. Mukherjee bu kitapta doktorluğunun ilk yıllarında okuduğu bir kitaptan etkilenmesi ile kendisine “Tıp bir bilim mi?” sorusunu soruyor. Eğer bilim ise diğer bilim dallarında olduğu gibi yasaları olmalı diyerek tıp yasalarını araştırıyor. Yazar kitap içerisinde kendi doktorluk tecrübelerinden yararlanarak 3 tıp yasası tanımlıyor.
Kitap ile ilgili yazımın tamamı için;
kelimelerinzihni.wordpress.com/2020/06/14/tip-...
