İncelik bilgisi; iyi ve kötünün, yücenin ve sığın, doğrunun ve yanlışın, güzelin ve çirkinin, çoğu tezadın birbiriyle karıştığı o noktada, birinin öteki sanıldığı, sayıldığı o belirsizlikte duranın bilgisidir.
"İncelik yorgunluğu" diye bir şey olmalı. İncelik de yoruyor. İncelik bile yoruyor bazen.
Her şeye en derin, en anlamlı, en zarif, en empatik nazarla bakma çabası ve beklentisi önce muhataplarını en çok da gönlünü yoruyor insanın.
"Çoğu zaman üç beş kişi için yazdığımızı sanırız, onlar bizi okumazlar. Asıl seslendiklerimiz, hiçbir zaman tanımayacağımız, başka üç beş kişidir"
Attila İlhan
Yazar - Okur ilişkisi çoğu zaman platoniktir bu yüzden.
Okur, dilediği yazarı seçebilir. Yazarsa düşlediği okura nadiren denk gelir. Yazarın hakiki muhatabına rast gelmesi bu yüzden muhteşemdir. Her yazar "hakiki muhatabı" için yazar. Aynı yüzyılda yaşamıyor bile olsa...
Nevrozlularda sık rastlandığı gibi suçluluk duygusu kumar borcunda kendine yerdeş bir ürün sağlamıştı; kumar oynamaktaki amacı, Dostoyevski’ye göre, kazanacağı parayla Rusya’ya dönme olanağını ele geçirmek, oradaki alacaklıların kendisini içeri tıktırmalarına fırsat bırakmadan borcunu ödemekti. Ama bu bir bahaneydi yalnız; nitekim sanatçı da bunu
Meryem’in Esrarı
Irigaray, Meryem’in Esrarı kitabında Hristiyanların ve Batı Kültürünün eril dilini sorguluyor ve Meryem’in sessizliğine bambaşka bir yorum getirme cesareti gösteriyor. Irigaray, Meryem’in Esrarı kitabında semavi dinlerin özellikle Hristiyanlığın masum motifi olan Meryem’i tüm hatlarıyla şerh ediyor. Bu şerh, Batı’nın kültürel
“Kadın kendini yazmalıdır. Kadınlar hakkında yazmalıdır ve yazıya kadını geri getirmelidir. Kadının kendini metin içine koyması gerekmektedir, aynı dünyanın içine ve tarihin içine koyması gerektiği gibi.”
Hélène Cixious
"Kendilik bir sanat eseridir. Yaratılması gereken, insanın adeta kendi önünde duran bir sanat eseridir. İnsan kendisine ancak yaşamının sonunda, öldüğü an ulaşacaktır.
(...)bütün yaşamını heykeltıraş gibi şekillendirebildiği ve onu hatıranın parlaklığıyla insanların hafızasında ölümsüz kılacak bir sanat eseri gibi düzenleyebildiği an, işte hedef budur, ancak o zaman kendinizi yaratırsınız.
İnsan kendi kendini yaratır."
Bencilliği tüm olumsuz çağrışımına rağmen bir erdem olarak neden kullandığı sorusuna çarpıcı bir cevap verir Rand: ‘bunu bizzat ondan korkmanızı sağlayan nedenden dolayı yapıyorum.” Rand, popüler kullanımda bencil kelimesine yüklenen anlamın yalnızca yanlış olmadığını aynı zamanda insanlığın ahlaki gelişiminin zincirlenmesinden daha fazla sorunlu