Söyledim ya, kim kendi kendini paramparça etmeden yenileyebilmiş, kim ruhunu kirletmeden temizleyebilmiştir?
Kim esir değildir Kendi içerisinde? Akşamlar hey akşamlar!
Reklam
GÖLGELERİN İÇİNDEKİ SESSİZLİK
‘’Sanırım, onlar geri döndü.’’ ‘’Onlar da kim?’’ diye sordu. Berkant. ‘’Bana kalırsa, neden bahsettiğimi gayet iyi anladığını düşünüyorum. Şeytani varlıklar, İfritler veyahut adları her neyse işte!’’ diye yanıtladı. Burcu. ‘’Pekâlâ, o evde son derece korkunç geceler geçirdik. Ama artık bunların hepsi geride kaldı ve bunları unutmalıyız. Daha önce de söylediğim gibi uykusuz bir gece geçirdim ve akıl hastanesindeki ortam beni çok tedirgin etti. Bu yüzden bir an halüsinasyonlar gördüm, hepsi bu!’’ dedi. Berkant. ‘’Umarım öyledir. Berkant, hatırlıyor musun bilmiyorum ama daha önce benim sezgilerimi dikkate alacağını söylemiştin. Lütfen dikkatli ol!’’ diye karşılık verdi. Burcu. Solgun yüzündeki tedirgin dolu bakışlarıyla! ‘’Elbette, hatırlıyorum.’’ dedi. Berkant. Tüm ciddiyetiyle! Daha sonra Berkant’ın yüz ifadesi değişip tatlı tatlı gülümseyince Burcu, ‘’Ne oldu? Neden karşımda böyle sırıtıyorsun?’’ diye sordu. Merakla! ‘’Dikkatli ol diyorsun ama gerçekten beni ziyarete gelirlerse ne yapabilirim ki, beyzbol sopasının üzerine kutsal su döküp evin etrafındaki iblisleri mi kovalayacağım?’’ diye yanıtladı. Kahkaha atarak. Berkant.
Sayfa 186 - Hastane bahçesindeki diyaloglar...
Bunlar kim mi? Ahiretteki elem verici azabın ortakları…!
"Güvenilmeye değecek erkekler de vardır, demişti Moore. -İyi de hangileri? Hiç anlayamadım. -İşler son kertesine gelinceye kadar da anlayamayacaksın. Yanında kim duruyorsa, o."
Sayfa 249Kitabı okudu
Şeyh Galip
İçinde görüntü olmayan ayna, hiçbir şey görmeyen kör göz gibidir. Tanrı görüntüsü bulunmayan gönlünü şair, Ya’kûb’un Yusuf’u göremediği için kör olan gözüne benzetmiştir. Ya’kûb, “madem Yusuf’u görmüyorum başka hiçbir şey görmemeliyim” düşüncesiyle kör olmuş; sonra Yusuf’un gömleği, kokusu, bir belirtisi ile gözleri yeniden açılmıştır. Allah’ı göremeyen gönül gözü başka şeyleri görse de kör sayılır. O Yûsuf-pîrehenler hayf kim pinhân olup dilden Bu mir’âtü’s-safâyı çeşm-i Ya’kûb eylemişlerdir
Reklam
Atalet üreten inanç ve düşünceler
Değişmezlik inancı: "Böyle gelmiş böyle gider." Etkisizlik inancı: "Bu işe yaramaz ki!" Gereksizlik inancı: "Yapsam ne değişecek ki?" Yararsızlık inancı: "Bunu yapmanın hiçbir faydası olmaz!" Erteleme inancı: "Bunu daha sonra yaparım!" Anlamsızlık inancı: "Bunu yapmamı istemeleri çok saçma." Kontrolsüzlük inancı: "Bunu yapmak benim elimde değil ki!” Yetersizlik inancı: “Ben kim oluyorum, bu işi yapamam ki?" Mükemmeliyetçilik inancı: "En iyisini yapabilecek seviyeye gelinceye kadar hiçbir şey yapmamalıyım!" Başarısızlık beklentisi: “Ben bu işi yüzüme gözüme bulaştırırım."
Bu yağmur bu sokağı kim bilir kaç kez Ansızın bastıran konuklar gibi böyle Kuşanıp bulutların yumuşak giysilerini Islattı iplikince, çekingen ve gülümser…
Sayfa 150
“Anılarımızdan başka her şeyimizi elimizden alabilirler, derler. İyi de mümkün olsa bile böyle bir gaspı kim ne yapsın?”
Sayfa 165Kitabı okudu
"Bizim kalplerimize insanlığı kim verecek?"
Reklam
Kim görmüş o cenneti, cehennemi? Kim gitmiş de getirmiş haberini? Kimselerin bilmediği bir dünya, Özlemeye, korkulmaya değer mi?
Sayfa 77
Kâmil kimseler bu dünyanın zevkine, sefasına aldanmadılar. Çünkü bu dünyanın bir gölge, boş bir heves, bir oyun ve bir hayal olduğunu bildiler. Tıpkı rüya gibi bu âlemin eğlencesi de aldatıcıdır kim aşkın eteğine sarılırsa Allah'a kavuşmaya yaklaşır.
Sevmek bu kadar güzelse, kim bilir sevmeyi yaratan ne kadar güzeldir.
Şems-i Tebrizi
Şems-i Tebrizi
Erkek kadının karşısında ağladığında, babası, kardeşi, sevgilisi... Kim olursa olsun, çocuğu gibi oluverir kadının gözünde.
"Bir düşünün, bütün insanlar okumuş, bütün insanlar doymuş, bütün insanlar kölelikten kurtulmuş ve hür, bütün insanlar güçlerini sonuna kadar biraz daha insan olmaya, biraz daha aydınlığa kavuşturmaya harcıyor. Kim bilir, ne yaşanası dünya olur böyle bir dünya.."
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.