dünyanın en eski hayal kırıklığı da aşktı.
Sayfa 401Kitabı okudu
Ölmeye hepimiz mecburuz! Kolaysa yaşamaya mecbur ol!
Reklam
Bir ülkenin vatandaşı başka bir ülkede kendi vatanına daha çok yaklaşır.
En büyük sarsıntıyı zaten kendisini tanımaya başladığı gün yaşamıştı.
"İnsanlar..."dedim fısıldayarak."Taşırlar insanları.Kundaktayken,tabuttayken.Hep taşıyacak birileri olur.Bazıları dostluktan, bazıları cepteki paradan, bazıları da içinde bulundukları sistem bir gün onlara da taşınma sırasının geleceğini söylediği için, taşırlar insanları..."
Reklam
Sadece yaşıyormuş gibi yaptığım için iki ayağımın üstünde duruyorum...
Kendimi dinlemeyi öğrenmekti bu yaptığım.Çünkü duyulabilecek kadar yüksek bir ses vardı içimde.Bunu fark edince, dünya üzerindeki bütün insanlar birden yok olsalar dahi yalnız kalmayacağımı anladım.Çünkü ağzımdan çıkan, başkalarının duyabildiği bir sesin yanında, içimde yankılanan ve kimsenin varlığından bile haberdar olamayacağı başka bir ses daha vardı.Demek ki kendimle diyalog kurabilir, aynı konu hakkında yüksek sesle bir söz söylerken, içimden bambaşka bir cümle kurabilirildim.Dünyayla aramdaki köprüyü ve kendime açılan kapıyı böylece keşfettim.
Kurtulmaya gelmiyoruz dünyaya daha da saplanmak için buradayız.
Biz ne istediğimizi bilememiştik hiçbir zaman ve dolayısıyla her şeyi deniyorduk.
Reklam
Beni iyileştirecek hiçbir şeyi hiçbir zaman sevmedim zaten.
Hiçbir yere ait olmayanları iyi tanırım.Her yere aitmiş gibi davranırlar.
Sorarlarsa "Ne yaptın bu dünyada?"diye. Rahatça verebilirim yanıtını! "Yalnız kaldım, kalabildim. Altı milyarın arasına doğdum. Ve hiçbirine çarpmadan geçtim aralarından."
Ve en büyük acının kendininki olduğunu düşünüyorsun.Dünyadan haberi olmayan bütün geri zekalılar gibi.
Her şeyi biliyorum ama kendimi tanıyamıyorum.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.