20. Asrın Cahiliyesi
Muhammed Kutub20. Asrın Cahiliyesi Sözleri ve Alıntıları
20. Asrın Cahiliyesi sözleri ve alıntılarını, 20. Asrın Cahiliyesi kitap alıntılarını, 20. Asrın Cahiliyesi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.ekonomik hayattaki bozukluk
Kapitalizm, kendi yolunda zaferden zafere, bir azgınlıktan başka bir azgınlığa koşmuştur. Bilim de bütün imkânlarıyla ona yardım etmiştir. Böylelikle vahşiliği ve muhalefet eden herkesi yok edebilme gücü kat kat artmıştır.
Sayfa 147
siyasi hayattaki bozukluk
Tağut, zalim otoriterdir. Bu otoriteyi kim eline geçirirse, diğer insanları köle yapmış olur. İnsanlar bu otorite için birbiriyle çarpışır ve sonunda ekonomik güce sahip olanlar kazanır.
Sayfa 122
İnsanları hak yola çevirmek ve içine gömüldükleri sapıklıktan kurtarmak isteyen haktan yana her insanın alnına vurulan bir damga vardır ki işte o damga insanı susturmaya yeter: "Gerici."
Sayfa 114Kitabı okudu
Gerçekten Avrupa, bilimi uygarlığı ve özgürlüğü Müslümanlardan öğrenmişti. Aynı şekilde bilimsel kalkınmasını üzerine oturttuğu deneysel metodu da Müslümanlardan öğrenmişti...
Sayfa 37Kitabı okudu
siyasi hayattaki bozukluk
Ayrıca kapitalizmin ahlakı bozmak, insanların rızıklarına el koymak ve insanları köleleştirmek için emperyalizmi yaymak gibi işlediği bir sürü cinayet vardır.
Sayfa 127
Ya bu, Allah'ı anmaktan içine düşülen gaflet nedendir?
Tanıdık geliyor nedense.
Romalıların düşünce cehaletinden biri de yalnızca Romalılara özgü olan meşhur adaletleriydi. Bu adaletten yalnızca Romalılar faydalanabilirdi. (Yalnızca aristokrat tabakaya adalet uygulanırdı.) Geri kalan halka gelince; onlar büyük Roma İmparatorluğu'nu oluşturan, sömürülen ve istismar edilen birer kölelerdir. Onlar için ne adalet vardır ne de hak ve hukuk. Onların görevi yalnızca hizmet etmektir.
Cahiliye, Allah'ı tanıma ve bilmenin, O'nun hidayet yoluna ermenin ve Allah'ın inzal buyurduğu Kur'an ile hükmetmenin zıddı ve muhalifidir. Yoksa ilim, kalkınma, medeniyet ve büyük çapta üretim diye isimlendirilen şeylerin zıddı değildir.
Sayfa 9
Roma ise, düşünce sapıklığının en büyüğüne sahipti. Ruhu dikkate almaksızın sadece maddeye karşı son derece kuvvetli bir inançları vardı. (Sadece gözleriyle gördüklerine itimat ediyorlardı.) Romalılara göre, mevcut olan her şey maddedir. Varlık, sadece hislerin idrak ettiği şeydir. Hislerin idrak edemediği şey ise mevcut değildir ve var olmamıştır. Bu sebeple Romalıların hayatlarındaki en bariz cehalet, akide ve inanç noktasındaki cehaletleridir.
Yunan felsefesi ve cahiliyesi, insanın ruhunu hiçe sayarak akla daha büyük bir önem vermişlerdir. İnsanın varlığının ve hayattaki önemini ortaya çıkarmak için çalışmış fakat insanın en büyük ve en değerli noktasını, yani ruhunu ihmal etmişlerdir. Akla (mantığa) karşı gösterdikleri ilgiyi ve alakayı ruha göstermemiş ve aklı (mantığı) kendilerine klavuz yapmışlardır.