"İşinden nasıl da iğrendiğini, muhabirlerin artık hiçbir şey göremediğini, üç-dört aşamalı sansür bulunduğunu, sürekli sansürün tepesine bindiğini, her sözcüğü pis yalanlar yığını olan önceden hazırlanmış haberleri vermek zorunda kaldığını, yıllar boyu böylesine bir işi yapmaktan ötürü insanın kendisine saygısını yitirdiğini, savaştan önce gazetecinin pis bir koklarcadan azıcık iyice olduğunu ama şimdi onu tanımlamak için pis sözcük bulmanın bile olanaksızlaştığını anlatır da anlatırdı."