"Ben bir karış dahi toprak satmam, zira bu vatan bana değil milletime aittir. Milletim bu vatanı kanlarıyla mahsuldar kılmışlardır. O bizden ayrılıp uzaklaşmadan tekrar kanlarımızla örteriz."
Batılı araştırmacı Dror Ze'evi, Amnon Cohen'in araştırmalarına dayanarak yaptığı bir tespitte, "İmparatorluğun diğer sancaklarında olduğu gibi Kudüs'te de Yahudi ve Hırsitiyan camaatleri ekonomik sistemle bütünleşmişlerdi. Osmanlı'nın bu azınlıklara yaklaşımı, Müslüman nüfusa karşı davranışından çok da farklı değildi. Hıristiyan ve Yahudilerin yeni kurulan yerel şer'i mahkemeye besledikleri güven ve zorunlu olmadıklarında bile "kadı"nın yargısına başvurmak istemeleri bunun bir göstergesidir." demektedir.