Abşalom, Abşalom!
William Faulkner
Yorumlar ve İncelemeler
Abşalom Abşalom! Yolculuğu
Beş gün boyunca Faulkner'in dünyasında gezindim. Yoruldum, zorlandım, yer yer boğuldum. Ama iyi ki de okumuşum. Edebi tatmin açısından muazzam bir romandı.
Döşeğimde Ölürken 'i okurken de benzer izlenimler edinmiştim. Aslında önce yazarın öne çıkan eseri
Özünü kolay bırakmayan kitaplardan.
15 yıl kadar önce Ses ve Öfke 
Ses ve Öfke ‘yi okumayı denemiş ve başaramamıştım ki ben nadir kitap yarıda bırakan biriyimdir.
Abşalom, abşalom ise aynı durumun tekrar edeceği ümitsizlikle başladım ama bu sefer daha sabırlı oldum Kitap’a karşı şimdi ise başka bir şey okumak artık yavan gelecek gibi geliyor bana. İçindeki o yoğun anlatımı, yazarın aktardığı derin duygu selini ancak emek verip, sabredenlere sunuyor resmen.
Daha bitirmedim ama bu yıl benim için Faulkner yılı olabilir. İncelemeyi güncelleyeceğim.
Tamamlanmayı bekleyen bir yap-bozu, adeta görüş sahasının hemen dışında pusuda yatan, çözülmesi imkansız, karışık, ayırt edilmez, yine de tamamlanması an meselesi, ona bir şimşek gibi bir anda bütün hayatının geçmişinin anlamını gösterecek bir yap-bozu görür gibi oluyordu.
Onun ve benim hayatlarımız seninkinin içinde ve üzerinde sürecek
Kitabı okurken baya baya keyif aldım. Uzun cümleleri, kurgusu ile beni kendine daha çok bağladı diyebilirim.
Kitabı okumadan önce bir ön hazırlık yapıp kitabı araştırdım, yorumları inceledim. Ve şunu fark ettim ki kitabı beğenmeyip yarım bırakanlar ve okuması zor diyenler bilinç akışı tekniğini yeterince algılamamışlar.
Kitap sıradan bir roman tabi ki de değil. Ben kendimce bir yap-bozu tamamladım dedim sona doğru yaklaştıkça. Son yüz sayfa en heyecan verici ve akıcı olan kısmıydı.
Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. 
Petrikor arkadaşıma tavsiyesi için tekrar teşekkür ederim.
Okunması zor bir kitap diyenlere, ön yargı ile yaklaşanlara; evet zor ama hazırsanız tekniği de seviyorsanız okumalısınız diyorum.
Benim okumamı kolaylaştıran öncelikle kitap ismi üzerine yaptığım araştırmam, kitabın arkasında yazarın bize sunduğu kronoloji ve soyağacı oldu.
Konu itibari ile roman belki kaba bir tabir olacak Thomas Sutpen 'in ağır ağır ilerlettiği sinsi planının elinde patlaması oldu diyebilirim.
Gördüğün şeyin baktığın şey olduğu, gördüğüne inandığın şey olduğu ne malum.
