Günümüzde dinsel alanın, teolojik olarak değil ama kamusal olarak, kamusal alanda spekül algılanabilir simgesel bir yolla kendini inşa etmeye çalışarak geri dönme arzusu, esasında kendi içinde can çekişen bir olgunun kendisini ancak kamusal alanda olgusal bir hissiyat ve kavrama gerçekliği üzerinden kendini yaratma bilinciyle ortak bir paydada buluşma hali olarak açığa çıkmaktadır. Kitap “kutsala karşı hıristiyanlık”, “babilli erdemler”, “islam arşivine bir bakış”, “her kitap kale gibidir”, “sadece ızdırap çeken bir tanrı bizi kurtarabilir”, “radikal ortodoksluk’un nefes kesen menkibesi”, “öteki’nin hayvani bakışı”, “dua edin ve uyanık kalın.” olmak üzere 8 bölümden oluşuyor. Kitap lacancı bir sentez ile islam ülkelerinde şiddetin din aracılığıyla meşrutiyet kazanması” durumunu irdeliyor. İslam'a ilişkin bölümde Zizek, islam’a ilişkin, hem örtünmeyle hem kadınla, hem peygamberle hem de siyasetle bağlantılı olarak çok temel tezler ileri sürmektedir .Tanrısız evren olgusuna atıf yaparken ele aldığı argümanlardan ;bugün ortaya çıkan temel sorun, etik olanın teolojik-siyasi olarak askıya alınmasından kaynaklanmaktadır. “etik olan, fundamentalist anlayışla dinsel olarak askıya alınmaktadır kısımları düşündürücü ve bireyi sorgulamaya iter nitelikte. Zizek kitapta dindar yazarlar üzerinden dostoyevskiye özel bir alan ayırmış durumda. Okumak isteyenlere şimdiden keyifli okumalar.
