Adasız Deniz Gönderileri
Adasız Deniz kitaplarını, Adasız Deniz sözleri ve alıntılarını, Adasız Deniz yazarlarını, Adasız Deniz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Baştan söyleyeyim; hayvansız dil, insansız edebiyat yaratıyor. GDO’lu bir edebiyat !
Sayfa 117 - CAN YAYINLARI
O kadar !
... "uzun anlatı” dediğimiz şeyin yapıtın hacmiyle ilişkili olmadığını tespit etmemiz gerekiyor. Zira, bir romanı onun sayfa sayısı uzun yapmaz. Sözgelimi Faulkner’ın Ses ve Öfke’si bir uzun yapıt sayılmaz. Döşeğimde Ölürken adlı romanı da öyle. Hele Proust’un Kayıp Zamanın İzinde’si, o devasa ciltlerine bakılmamalı, “uzun” değildir. Yapıtı uzun yapan şey, yazarın tutumudur bana göre...
Sayfa 107 - CAN YAYINLARI
Dil, yaşamımızın değil, fiziğimizin bir parçasıdır. Bu nedenle, onun yaşadığını ya da anımsadığını söylemekte bir sakınca yoktur.
Sayfa 102 - CAN YAYINLARI
Carlos Fuentes, dünyanın en iyi roman yazarları büyükannelerimizdir, der. Bu, konuyu biraz daha ciddiye almamızı gerektiriyor: Doğal, yani günlük dil içinde birbirimize anlatılar oluşturmaklığımız başka şeydir, oturup bir roman yazmak başka. Ama Fuentes’in yargısını da yabana atmamak gerekir. Dünyanın en iyi roman yazarlarının büyükannelerimiz olduğu yargısı, bize roman sanatı konusunda yeni fikirler verebilir.
Sayfa 97 - CAN YAYINLARI
Seyahatname, başta da söylediğim gibi, pek çok bölümlere ayrılabilecek, evrensel, bugünkü edebiyatımıza da pek çok açıdan kaynaklık etmiş, özel bir metin. Bugün Evliya Çelebi’ye özgü üslubu, mizahı, abartıyı ve zengin, ele avuca sığmaz Türkçe’yi Refik Halit Karay’dan Memduh Şevket Esendal’a, Ömer Seyfettin’den Onat Kutlar’a, Erdal Öz’e, edebiyatımızın ustalarında da rahatlıkla görebiliriz.
Sayfa 73 - CAN YAYINLARI
Okuyun, okuyun, okuyun...
Kumru ile Kumru, yeni insanın, nesneleşmiş insanın nasıl oluştuğunu gösteren az bulunur romanlardan biridir.
Sayfa 64 - CAN YAYINLARI
... ünlü İtalyan generali Mussolini’nin bir papağanı varmış. Zaman içinde Mussolini ölmüş ama papağan yaşamına devam etmiş. O da ölecek değil ya. Mussolini bu papağanı biraz geç bir yaşında edinmiş olmalıdır; kendisiyle konuşacak kimse kalmadığında. Ölünce, bilindiği gibi bir papağan da –bu açıdan bize benzer– yetmiş seksen yıl yaşayabilir, kuş Mussolini’nin mirası olarak kalmış fakat asıl haber hemen duyulmuş tabii: Papağan durup durup “Kahrolsun komünizm!” diye bağırıyormuş. Kuşu hemen öbür belgelerle birlikte müzayedeye götürmüşler.
Sayfa 40 - CAN YAYINLARI
Tahsin Yücel / YALAN
Türkiye artık bu soy aydınları yetiştiremiyor. Yine gençleri suçlamak, onlara umutsuzca yaklaşmak yanlış gerçi, Fethi Naci’nin dediği gibi, insan tükenmez. Ama yaşadığımız çağda, söylemekten çekinmemek gerek, Yusuf Aksu’ların çağıdır. Onları yazmak, anlamaya, anlatmaya çalışmak ve onları tartışmak da sözünü ettiğim bu tutumlu aydına düşer işte...
Sayfa 25 - CAN YAYINLARI
Salonunuz kitaplarla doluysa bu sizin alanınızı sınırlayan bir şey olmaktan çok uzaktır. Zira kitaplarla dolu bir raf, duvarınızı duvar olmaktan çıkarır. Onu sizin bakışınızın bir alanına, bir tabula rasa’ya çevirir.
Sayfa 22 - CAN YAYINLARI
Kitaplık, bir evrendir. Evin duvarlarını, ki elbette kişisel kitaplıklarımızdan söz ediyorum burada, sonsuzca açar ve bakmasını bilene tadına doyulmaz bir manzara sunuverir. Ama bu belli koşullar da içerir elbette: Sözgelimi, gerçek bir kitaplık, henüz okunmamış kitaplardan oluşur biraz da. Onların yüzü suyu hürmetine kitaplık, kitaplıktır.
Sayfa 20 - CAN YAYINLARI