Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

ve Aperitifler - Defterden Notlar

Adasız Deniz

Faruk Duman

Adasız Deniz Gönderileri

Adasız Deniz kitaplarını, Adasız Deniz sözleri ve alıntılarını, Adasız Deniz yazarlarını, Adasız Deniz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kişi yalnızlığının, çaresizliğinin içinde kendi adasını arar. Belki bu bir denizde gerçek bir ada gibi bulunur, ya da, bir kara parçası da aynı işi görebilir.
Sayfa 26 - Can Yayınları, 2. BasımKitabı okudu
Tutumlu insanın işi bidaz da özsaygıdır. Kişinin yaşadığı hayata, gördüğü işe, yapıp etiği ne varsa hepsine yansır sonunda bu.
Sayfa 23 - Can Yayınları, 2. BasımKitabı okudu
Reklam
Zira kitaplarla dolu bir raf, duvarınızı duvar olmaktan çıkarır. Onu sizin bakışınızın bir alanına, bir tabula rasa'ya çevirir.
Sayfa 22 - Can Yayınları, 2. BasımKitabı okudu
İyi bir hikâye, iyi bir yoldaştır.
Sayfa 19 - Can Yayınları, 2. BasımKitabı okudu
İnsan insana eklenir, yolculuklar yolculuklara ulanır.
Sayfa 16 - Can Yayınları, 2. BasımKitabı okudu
...ama o, "sol memenin altındaki cevahir" her zaman, insan yaşadıkça hep yolculuk özlemleriyle atacaktır.
Sayfa 16 - Can Yayınları, 2. BasımKitabı okudu
Reklam
Bu ruh hali benim okurluğuma da etki etmiştir kuşkusuz. Romanlarda, öykülerde yer almış denizleri hep bir ferahlık duygusuyla okudum. Gitmenin tek yolunun bu olduğuna karar verdim. Okumak. İnsan, bir kitabın yerine geçmek isteyebilir. Bu onu sonsuzca mutlu edecektir hem, okurda kendi yüzünü görecektir. Kişi ne yapsa kendi yüzünü böyle yüzlerce yıl göremez. Bunun tek yoludur bu: bir kitabın yerine geçmek. Onun, kitabın mührünü taşıyacaktır artık. Gerçekten insan kendini derin bir suda bulsa da sayfalar kendiliğinden açılsa bir bir...
Sayfa 27
Uzakta nelerle karşılacağımızı bilemeyiz, bu yüzden arzu eder insan bir deniz yolculuğunu, ya da bana öyle gelir. İnsan, hedefsiz bir yolculukta, kendisiyle sonsuzca konuşabilir. Görüp geçirdiklerini düşünür. Gözlerinin önünden buğday tarlaları geçer, rüzgar vurdukça eğilip bükülen başakları izler. Bu artık duygularımızın eğilip, bükülmesine benzer. Kişi yalnızlığının, çaresizliğinin içinde kendi adasını arar. Belki bu bir denizde gerçek bir ada gibi bulunur, ya da, bir kara parçası da aynı işi görebilir.
Sayfa 26
Bunları, bu başucu kitaplarını yeniden okumak, örneğin, Kaş'a yeniden gitmek gibi bir şeydir. Ya da çocukluk yıllarının kentine. O zaman insan o kentin sokaklarında geçmişin acı-tatlı anılarıyla dolaşır da nedense bahçeleri daha küçük, evleri daha bakımsız, insanları eskisinden daha mutsuz bulur. Geriye döndüğümüz zaman, aslında bu dönüşün bir mutsuzluk serüveni olacağını biliriz. Bu bakımdan eskilerde kalmış bir kitabı yeniden okumak benim için her zaman hüzün verici bir şeydir. Ama belki de insan tam da bunun için sevmez mi edebiyatı?
Sayfa 17
İnsan gerçek bir düşü ancak okurken görür. Bu, yazının doğasında var olan bir şeydir. Zihnimiz çoğu zaman yazıyı bütünüyle, olduğu gibi algılamaya açık değildir. Yıkıcıdır bu anlamda, okuduğunu değiştirir, onu kendi geçmiş yaşamının acılarıyla besler. Okumaya başlamaya görsün, sakladığı bütün fotoğrafları çıkarıp çıkarıp önüne kor. Okumaya başladığımız zaman sözcükler zihnimizde çoğalır, sözcük doğuran bir yerdir orası. Bu bakımdan bir olasılıklar cennetidir. Yazının sonsuzluğu buradan gelir.
Sayfa 14
46 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.