“Başka bir söz çıkaramıyorum ağzımdan, inanamıyorum, demek isterdim, ölmek, böyle küçük, aniden, nasıl olur, demek isterdim. Bunun yerine ben bozulmaması gereken bir kuralı bozmuşum, babası her şeye rağmen gülümseyerek beni yanıtlamak, bu bilindik konuşmayı gerçekleştirmek istiyormuş ve ben onları yarı yolda bırakmışım, ben oğullarının son dersteki hocası, onlara bir şeyler anlatmış, onlara kim bilir neler anlatmışım.”
“Sustu en sonunda, durdu. Sözcükleri rasgele sıralayarak özür dilemeye başladı Gülay, ben de ona katıldım, çoktan pişman olmuştuk bu geziden çünkü, her şeyi unutmak istedik.”