Bir yanda boynu bükük Selânik, bir yanda İzmir; bir yanda Mehmet&Fidan, bir yanda Enver&Eleni... Sadece katışıksız sevdalarını yaşamak istemişlerdi. Savaşın, hırsın, gözü dönmüşlüğün neticelerini kestirememişlerdi.
İçerik olarak enfes bir konu, bir adım sonrası için acaba ne olacak, dedirten cinsten bir kitap. Ne zamandır okusam, diyordum. İyi ki okumuşum, iyi ki aklımın tozlu raflarında unutulup gitmemiş.
Yazarımız tarihî romanları yazmayı tercih ettiği için kitabın adıyla uyuşmayan bazı teferruatları da kitaba ekleme gereği duymuş. Veyahut bizim İzmir'in işgal süreci hakkında malumatımız olduğu için bana öyle gelmiş olabilir ama bazı bölümleri eklememiş olsaydı bile bir şey kaybedilmezdi diye düşünüyorum. Yine de çok güzel bir roman olmuş; kalemine, zihin gücüne sağlık.