Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Hafif acılar konuşabilir ama, derin acılar dilsizdir.
Sayfa 349Kitabı okudu
Peri kızı gözlerini şaşkınlıkla açtı. Ne acı vardı ne de kan... İkisi birden kafasını eğip bıçağa baktılar. Sonra aynı anda kafalarını kaldırıp göz göze geldiler. Bu serseriyi iyice hırslandırmıştı. Belli ki ruh sağlığı yerinde olan biri değildi. İlk hareketi ola ki öfkeyle yapmış olsun, normal bir insan daha bıçağı saplamadan pişmanlık duymaya başlayabilir, ama geri dönüşü olmayan bir yola girdiği için engel olamaz, ok yaydan çıkmış olduğu için de sonradan pişman olacağı bu hareketi yapmış olurdu. Fakat serseri, acı çektirmekten, zarar vermekten, hatta öldürmekten haz duyan normal olmayan birisiydi belli. Pişman olmamıştı. Bu sefer bıçağını bir hançer tutar gibi kaldırıp, omzunun üzerinden güç alarak kalbine doğru saplamaya çalıştı. Bu sefer kemer de onu koruyamazdı.
Sayfa 40 - Sokak KitaplarıKitabı okuyacak
Reklam
Bize gelsene kitap okuruz, çay da demlerim hem sana. Sıcacık sobanın ısıttığı odada, sobanın üstünde. Yanında da güzel çıtır kurabiyelerden. Odamın en güzel köşesini de veririm. Üstüne battaniye de örterim, şu yumuşacık olanlarından. Perdeyi açar yağmuru ve camdaki damlaların kaya kaya zigzag ederek düşüşlerini izleriz. Hafif de bir müzik açarım sana. Birbirimize kitaptan satırlar okuruz, en sevdiğimiz yerleri. Gözlerinin içine bakarım hep, bir şey isteyecek misin diye. Belki, istersen sana Ahhşktan şiirler de okurum, kulağına. Belki yaşlanırız da … Gelsene
İnsanlar birbirlerini anlamaya çalışmıyor, insanlar birbirlerini geçiştirmeye çalışıyor. İnsanlar sadece kendisinin anlaşılmasını istiyor, ama birbirini anlayan da yok, anlamaya çalışan da. Arkadaşlar, dostlar anlamıyorlar birbirlerini. Sadece görmek istediklerini görmek istiyorlar. Dert kendisinde olduğunda çok büyük ve hiç kimse onu anlamıyor olurken, bir başkasında oldu mu, takma kafana ya, büyüttüğün şeye bak oluyor en büyük dertler bile. Sonra da o anlamadığı, üzerinde düşünüp de kafa yormadığı dostu da gün geliyor onu anlamıyor haliyle.
İnsanlar birbirlerini anlamaya çalışmıyor, insanlar birbirlerini geçiştirmeye çalışıyor. İnsanlar sadece kendisinin anlaşılmasını istiyor, ama birbirini anlayan da yok, anlamaya çalışan da. Arkadaşlar, dostlar anlamıyorlar birbirlerini. Sadece görmek istediklerini görmek istiyorlar. Dert kendisinde olduğunda çok büyük ve hiç kimse onu anlamıyor olurken, bir başkasında oldu mu, takma kafana ya, büyüttüğün şeye bak oluyor en büyük dertler bile. Sonra da o anlamadığı, üzerinde düşünüp de kafa yormadığı dostu da gün geliyor onu anlamıyor haliyle.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.