Unutmak, gidenleri... bir daha dönmemek üzere gidenleri unutmak... İşte bu, mümkün olmayan bir şeydi. Onların gidişi... sofralarımızda, evlerimizde, hayatımızda, sonra benliğimizde öyle derin, öyle dolmaz, öyle korkunç bir boşluk bırakıyor ki!
Ona yetmiş senelik hayatında bir şeyden korkmayan, çekinmeyen ona, bu sözlerin ne tesiri olabilirdi? Fakat Müjgan doktorun bu sözleriyle o kadar telaşa düşmüştü ki...
Bir insanı sevdim mi, ona bütün mevcudiyetim ve benliğimle bağlanıyorum. Adeta onunla bir tek varlık oluyorum. Sonra ondan ayrılmak! İşte beni bu harap ediyor. Sanki o vücudu benim kendi vücudumdan koparıp alıyorlar.