Bundan evvel akrabaydık,
Akrep olduk biz bize.
Ayıbımız meydana çıktı,
Bakmaz olduk yüz yüze.
Hiç kimseden görmedim ben,
Akrabadan gördüğüm,
Akrep etmez akrabaya,
Akrabanın ettiğin..
Önümüzde ebedi bir ayrılık varmış gibi, hangimizin kolları gevşese, ötekinin kolları sıkışıyor, "Bir anı bile kaybetme!" der gibi yanındakini uyandırıyordu..
İstanbul'un sıfat bulunamayacak kadar hususi olan güzelliğinin içime o günkü kadar sızdığını bilmiyorum. İstanbul'a bir değil, binlerce sıfat verilebilir..