Bazen sonradan pişman olacağı şeyler kaçırıyor insan ağzından. Ya da hayır, pişmanlık değil. Öyle keskin bir şey söylüyorsun ki karşındaki bunu bütün hayatı boyunca unutamıyor.
Hiçbir şey yokmuş gibi davranmakla, bir şey olmuş oluyordu zaten, daha açık nasıl ifade edebilirim bilmiyorum. Tıpkı önünden geçip gittiğiniz bir kaza gibi, zira kan görmeye dayanamıyorsunuzdur, hayır, daha basit bir örnek verelim: Yolun kenarında ezilmiş bir hayvan vardır, onu görürsün, uzaktan ezilmiş hayvanı görmüşsündür, ama bakmazsın. Kan ve dışarı çıkmış bağırsak görmek istemiyorsundur. Bu yüzden başını çevirirsin, mesela havaya bakarsın, ya da uzakta çayırda yeşeren otlara- yolun kenarı dışındaki her şeye.
-Sen ırkçı birisin.
-Hiç de değil. Riyakar davranıp, sırf derisinin renginden ve geçmişi yüzünden onu sevseydim, işte o zaman ırkçı olurdum. Pozitif ırkçılık.