Belki de nefsi bir lokmayı fakire sadaka olarak vermeye bile tahammül edemez. Halkla komşuluk hususu bu kadar zorken, Hâlık'ın komşuluğu nasıl olacaktır?
Bir insan diliyle Allah'tan bağışlanma diler, gece gündüz Allah'ı yüz veya bin defa teşbih eder.
Diğer taraftan gün boyu müslümanların gıybetini yapar ve Allah'ın razı olmayacağı şekilde konuşur. Bir de teşbihin faziletiyle ilgili âyet ve hadisleri araştırır. Onlara öncelik verir. Fakat yalancıların, söz taşıyanların ve de münafıkların çarptırılacağı ceza hakkındaki âyet ve hadisler hiç aklına gelmez.
İşte bu da tam bir aldanmadır. Halbuki onun dilini günahlardan koruması, teşbih çekmesinden daha doğru bir davranıştır.