Uzun Kara Kule yolculuğunun ardından yazarımızın hâlâ Kule hakkında söyleyecekleri, bizim de dinlemek istediğimiz hikâyeler kalmıştı kuşkusuz. "Bir Kara Kule Öyküsü" alt başlığıyla yayımlanan ve ne yazık ki bir çok yapıtı gibi (nedense!) yeni baskısı yapılmayan Anahtar Deliğinden Esen Rüzgâr kitabında Silahşor Roland'ın, annesinden dinlediği bir hikâyeyi dinliyoruz bizler de.
Elimizdeki yapıt için Büyücü ve Cam Küre'nin izlerinde Calla'nın Kurtları'na giriş niteliğinde bir kitap da diyebiliriz. King'in üstüne basa basa belirttiği gibi Kara Kule 4,5 olarak da düşünülebilir. Ancak şöyle bir farkla; Kara Kule'yi hiç okumamış olanların da zevkle okuyacakları bir eser.
Hikâyenin içinde hikâyeler. Ve muhteşem bir çekirdek hikâye ile gelen final.
Bir yabandomuzu kafası ve etrafında uçuşan sinekler tasviriyle William Golding'in Sineklerin Tanrısı kitabına bir selam duruşu, kitabın hoş sürprizlerinden biriydi.
Büyücü Maerlyn, Kuzey Merkez Pozitronik, genetiği tamamen bozulmuş mutantlar ve Randall Flagg ile dopdolu, unutulmayacak bir Kara Kule öyküsü Anahtar Deliğinden Esen Rüzgâr.