Tam da bu günlerde, herkes umarsızca aşı beklerken, memleket Covid 19 virüsü nedeniyle kırılıp giderken distopya/ütopya-üstopya diye düşünemedim. Olur mu olur diyebildim.
Üç kitaplık serinin bu ilk kitabında insanlık tam olarak ikiye bölünmüş durumda, ama ülkeler bazında Yani gelişmiş ve az gelişmiş ülkeler değil. Aynı ülkede dahiler ve sıradan insanlar. Dahiler dünyayı korumaya çalışıyor vegan beslenme, Mutant yaratıklar, üç senede bir üreyen genleriyle oynanmış kadın ve erkekler, yapay rakunlar ve kurtlar... diğerleri fosil yakıtlı arabaları, havayı kirleten et obur beslemeleri, çevreyi rezil eden plastikleri ve illaki sık üremeleri ile tehlikeyi artırıyor. Gelişmişler izole sitelerde rafine hayatlar yaşar ve dikkatle araştırmalar yaparken kendi adlarını bile kullanmıyor, her halde kendine özgülüklerini kanıtlamak üzere olsa gerek soyu tükenmiş hayvanların adlarını alıyorlar.
Glenn ve Jimmy iyi arkadaşlar. Glenn adını Flurya olarak almış ve bir dahi- Çok kalabalıklaşmış dünya nüfusunu iyice azaltmak ve sitede yaşayanları rahatlatmak için olsa gerek Flurya bir virüs yaratır, Antilop adını almış sevgilisi aracılığı ile uyuşturucu hap gibi dağıttırır ve virüs’ün etkisi bir anda tüm dünyayı sarar.
Jimmy ise Kar Adamı. Kitabın en başından sonuna kadar onun üzerinden anlatılanları izliyoruz.
