Barış Bıçakcı ne zamandır okumak istediğim bir yazardı. Hazır güncel yazarlara olan ön yargımı tamamen parçalamışken, kendisiyle tanıştım.
Öncelikle kendisinden büyük beklentilerim olmadı. Bu kitabını seçmemin belli bir sebebi de yok, rastgele bunu seçtim ve okudum. Yazar için büyük beklentileriniz ve bu kitabıyla başlama gibi niyetiniz varsa , o beklentiler hüsrana evrilebilir.
Aramızdaki En Kısa Mesafe, bir ailenin ortanca çocuğunun ailesi ve çevresi hakkında ki kısa hatta çok kısa öyküleri içeriyor. Bu öykülerden etkilenmek ve onları beğenmek için, öykülerde geçen olayların, kendi hayatınızda da gerçekleşmiş olması lazım.
Öykülerde bir derinlik göremediğim için bunları diyorum. Mesela bir öyküde, mahallenin zengin çocuğu pul koleksiyonundan bazı pulları balkonda aşağı atarak yağma yapıyor, buna benzer olaylar benim çocukluk anılarımda olduğundan dolayı beni geçmişe götürdü ve sonuç olarak etkilendim.
Ama öznel değil nesnel baktığımız zaman hikayelerde bir derinlik bulamıyoruz. İşte bu yüzden de büyük beklentilerle okumaya başlamak hayal kırıklığı olabilir.
Öznel açıdan baktığım zaman ise, kendi geçmişimden çok benzer kesitler yakaladığım için öyküler hoşuma gitti...