Her sosyal yapının kendine göre değişmez hususiyetleri ve bir şahsiyeti vardır. Esasen millet ve milliyet tefrikini yapan da bünyenin bu kendine has şekillenişidir. Şu halde, tarihin ve içtimai gelişmelerin talep ve icap ettirdiği bu farklı bünyeleri besleyecek gıdanın da, her millete kendi ihtiyacına uygun olması gerekmektedir. Bin yıllık müslüman Türk camiasında ise kütlenin alaka ve heyecanının başbaşa ve elele verdiği nokta, daima din olmuştur.
Ama, tarihin şehadetine kulak verince görülür ki, vicdanlar dünyası, gerçek imanı temsil eden merkezlerden mahrum olduğu zamanlar, meydan ve imkan, daima cehalet ve tassuba kalmıştır.
Bugün de, cemiyet planında ahlak ve akide bozukluğu gibi menfi akislerin alıp yürümesini, o bin yıllık kuvvet ve istinat payandasının kitlelerin arkasından çekilmesinde aramak lazım olsa gerektir.
-Arka Kapak-
Sâmiha Ayverdi, vefâtından sonra neşredilen bu kitabında, târihimize, millî ve mânevî değerlerimize âit hâtıralarını anlatır. Ayrıca geçmişte Ermeni, Rum ve Yahûdi gibi azınlıkların ülkemizde oynadıkları oyunlara da dikkatimizi çekerek günümüzde gelişen siyâsî olayların sebep ve neticelerini daha iyi anlamamızı sağlayacak ip uçlarını verir.