Vefât eden, şehid olan tüm 'Can'ların Rûhları'na Selavat, üç İhlas, bir Fâtihâ, Selavat...
Bu kitabı okuduğumda insanların birbirine revâ gördüğü zulümlere şaşırmaktan vazgeçtim!.. Sevgili Peygamberimizin gözbebeği Torununa, Hz. Hüseyin'e ve mâiyetine, O'nun yanında kalanlara yapılanları aklım havsalam almıyor! Onları katleden câniler, ahlaksızca bu katliamı Allah İçin yaptıklarının iddiasındalar bir de...
Allah cezalarını Versin! Böyle zulmeden tüm zâlimlerin! Âmin!
Kimin ne dediğinin önemi yok o yüzden de, ne yaptığına bakmalı! Onlara bunları yapan zihniyette insanlar her yüzyılda var. Onlara bunları yaptılarsa ellerine fırsat geçtiğinde başkalarına da aynı ve daha beter zulümleri revâ göreceklerdir...
Aslında her yer Kerbelâ'dır, her gün Âşura...
Ve dile gelir Kerbelâ: "Benim için ağlama. Kendine bak!" der...
"Adına lanetler okuduğun Yezid bizatihi nefsindir. Hesapsızca ister, bu uğurda canlar yakar.
Hüseyin'i terk edenleri kınamadan evvel bir kez daha düşün! Sende bir akıl var.
Sadece kendi çıkarlarını hesap eder ve heveslerini haklı göstermek için türlü bahaneler uydurur."
Kerbelâ ikazla yetinmez. Kurtuluşun yolunu da gösterir;
"Nefis ister, akıl gerçekler bulur, vicdan aklar! Oysa sen kendini kandırsan bile unutma ki; Allah hesap sorar! Ellerinle kendini ateşe atma!..''
Aşkın Şehidi Kitabı'ndan...