Asr-ı Saadet dönemi kolay değildi. Asr-ı Saadet döneminin genci olmak ise hiç kolay değildi. Tüylerimi diken diken eden ayetler ve hadislerle dolu bir kitap. Asla sayfa sayısının az olup, boş bir kitap olduğunu düşüncesine kanmamalı insan. Acaba "Sahabiler" hakkında okuduğum ilk kitap olduğu için mi bu kadar etkilendim, yoksa kitapta ele alınan herbir sahabinin genç yaşta bu yolda ne savaşlar verdiğini öğrendiğim için mi? Ben cevabını bulamadım...
Bilmiyorum ki, biz dinimizi kimlerden öğrendik? Kimleri öğrendik de onları örnek aldık? Bunun cevabı yok bende. Çünkü anladım ki biz ne tam manasıyla Hz. Muhammed' (Salallahu Aleyhi vesellem) i bildik ne de onun ashabını. Şimdiye kadar bir-çok konu hakkında bilgi edindiğimi düşünüyordum, ama artık hiçbir şey bilmediğimi tamamıyla idrak edebildim. Önceki hayatımı sorgulama fırsatı buldum bu kitapla. Ben dinimi nereden öğrendim sorusunu soruyorum kendime. Gökteki birer yıldız olan "Ashab'"a ne kadar yabancıymışım böyle. Mus'ab b. Umeyr, Abdullah b. Abbas, Üsâme b. Zeyd, Zeyd b. Sabit, Sehl b. Sa'd, Ebû Musa el-Eş'arî, Sa'd b. Ebû Vakkas, Abdullah b. Mesud, Enes b. Mâlik ve daha ismini sayamadığım Asr-ı Saadet gençlerini bu kitap ile tanıdım. Kitap bu mübarek gençlerin hayatlarının belirli bir kısmını ele alıyor. İslamiyet yolunda verdikleri mücadeleyi anlatıyor. Herbirinin hayatı, mücadelesi insanın kalbini parçalıyor. O gençlikten bu gençliğe dönüşmüş olmak... bilemiyorum. Allah-u Teala hepimize hidayet nasip etsin. Bu kitap, bir başucu kitabı olmalı. İnsan eline alıp okuyup okuyup silkelenmeli. Okumayı düşünenlere şiddetle tavsiyemdir. Okuyacak olanlara ise keyifli okumalar dilerim
