Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Atatürk İnönü Kavgası

Süleyman Yeşilyurt

Atatürk İnönü Kavgası Sözleri ve Alıntıları

Atatürk İnönü Kavgası sözleri ve alıntılarını, Atatürk İnönü Kavgası kitap alıntılarını, Atatürk İnönü Kavgası en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
‘’Atatürk’ün ebedi istirahatgahına tarihi kişiliği ne olursa olsun hiçbir devlet büyüğü gölge etmemelidir. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusunun ruhunu muazzep etme hakkını kimse kendine bulamaz.’’
''Siz yorulmuşsunuz Paşa. Sinirleriniz bozulmuş! Yalnız sinirleriniz olsa, yine de zarar vermez, ama düşünce ve selametinizi de kaybetmişsiniz! Acele olarak dinlemeye ihtiyacınız var. Size izin veriyorum, yerinize kimin vekalet edeceğini yarın ajanstan öğrenirsiniz!''
Reklam
‘’Şevket Süreyya’nın ve İnönü’ye methiyeler yazan sözde tarih baronlarının eserlerine baktığımızda, ikinci adamın Atatürk’e olan büyük vefasızlığından hiç bahis yok! Bu hazretler, Etnoğrafya’da Atatürk’ün yıllar yılı kırık tahta masanın üzerinde bekletildiğini yazarlarsa, İnönü’ye nasıl imtiyaz sağlayacaklar? ‘’
‘’Atatürk’ün deniz mavisi gözleri parlıyor, bu tavsiyelerin altında yatan gerçeği anlamaya çalışıyordu. Üzüntümden, yüreğimde bir ateş olduğunu hissettim. Utanmasam orada ağlayacaktım. Öylesine güçlü, öylesine yaşama şevki dolu bir insanın yatağa mıhlanmasını ve her şeyden vazgeçmesini istemek çok zor bir durumdu.’’
‘’Atatürk İsmet Paşa’yla on üç yıl mesaisini paylaşınca yanılmıyor da, Başbakanlık görevinden alınca mı yanılıyor? Aklın alacağı iş değil. Kaldı ki İsmet Paşa’nın Atatürk’le kırgınlığının ilk zamanlarında, büyük kurtarıcının sağlık durumunda fevkalade olumsuzluklar yoktu.’’
‘’Benim resmi işlerimde olduğu gibi, hususi hayatımda da Atatürk benim velinimetimdir. En mühim resmi hayatımda ve karşılaştığım hadiselerin hepsinde muvaffak olmam için Atatürk çok emek vermiştir. –İnönü’’
Reklam
‘’Başvekil demek layüsel (dokunulmazlık) demek değildir. Elbette yaptığı işler tenkid edilecek. Tenkid edeceklerin başında da ben gelirim. Beğenmediklerimi ikaz edeceğim, düzelteceksiniz. Sizin göreviniz budur…!’’
‘’Aynı gün öğleden sonra Kuleli Askeri Lisesi komutanlarıyla birlikte ‘’Şirket-i Hayriye’’den bir vapur kiralamış, Dolmabahçe Sarayı’nda Atatürk’ün yattığı odanın karşısına yaklaşıp durmuşlardı. Bir anda büyük bir Türk bayrağı açılmış, genç ve inanmış seslerin ağzından bir gök kubbe adeta orta yerinden yırtılmış gibi İstiklal Marşı yükselmeye başlamıştı. ‘’Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak’’ Seslerini duyan Atatürk, ak yastıklara gömülmüş başını kaldırdı. Sonra doğrulup pencereden baktı. Adeta put kesilip İstiklal Marşı’nı söyleyen lacivert elbiseli askeri öğrencilerin kemerlerindeki sarı tokalar ve şapkalarındaki sarı ay yıldızlar, ekim güneşinin ışıltılarında yıldızlar gibi parlak bir canlılık oluşturuyordu. Bu manzara karşısında Atatürk’ün gözleri yaşardı. Marşı bitiren asker öğrenciler var güçleriyle sarayın penceresinden kendilerine bakan Atatürk’ü içtenlikle alkışladılar: ‘’Yaşa var ol Atatürk…’’
Geri13
39 öğeden 31 ile 39 arasındakiler gösteriliyor.