Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Atatürk'ten Hatıralar

Hasan Rıza Soyak

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Kazım Karabekir:
Dini alet ederek milli varlığı tehlikeye koyanlar lanete layıktırlar.
Sayfa 310 - Yapı Kredi Yayınları, 11.Baskı, Şubat 2022Kitabı okudu
Atatürk "diktatör" müydü?
Bu bahse muhterem arkadaşım sayılı bilgin ve yazarlarımızdan Vedat Nedim Tör'ün "Atatürk'e diktatör diyenlere." başlığı altında yayınlamış olduğu çok veciz bir yazısı ile son vereceğim. "Atatürk'e diktatör diyenler, gelseler de ölümünden 19 yıl sonra bile, nasıl hâlâ, hatta daha da canlı, diri ve taptaze yaşadığını
Sayfa 61 - Yapı Kredi Yayınları, 11.Baskı, Şubat 2022Kitabı okudu
Reklam
Kapıyı kapatır ve bir koltuğa yığılır.Çok yorgun ve sinirlidir.Elleri titreyerek sigarasını yakar ve şöyle konuşur : " Bunalıyorum çocuk , büyük bir acı içinde bunalıyorum..."
Askerî, siyasî, büyük ve önemli meselelerin cereyan ettiği veya konuşulacağı zamanlarda hiç içmezdi.Gündüz içmenin de aleyhindeydi. Yanında bulunduğum uzun yıllar zarfında yalnız iki defa, gündüz birkaç kadeh konyak veya rakı içtiğini gördüm. Maiyetinde çalışanların, vazifeli oldukları saatlerde, içki kullanmalarını da hoş görmez, men ederdi.
Sayfa 25 - Yapı Kredi Yayınları, 11.Baskı, Şubat 2022Kitabı okudu
Çok yorgun, düşünceli ve sinirli görünüyordu; bir sigara yaktı: "Bunalıyorum çocuk, büyük bir ıstırap içinde bunalıyorum!" dedi. "Görüyorsun ya, her gittiğimiz yerde mütemadiyen dert, şikâyet dinliyoruz. Her taraf derin bir yokluk, maddi, manevi bir perişanlık içinde. Ferahlatıcı pek az şeye rastlıyoruz; maateessüf memleketin hakiki
Sayfa 389 - Yapı Kredi Yayınları, 11.Baskı, Şubat 2022Kitabı okudu
Ünlü Edibimiz Sayın Yakup Kadri Karaosmanoğlu Tercüman gazetesinde neşredilen "Atatürk ve Gençlik" başlıklı bir sohbetinde Büyük Adamın, o aylarda, hatta Milli Mücadele esnasında çektiği ızdırabı ne güzel ifade ediyor: "Mustafa Kemal'in daima meçhul kalan tarafı, Büyük Zaferini başarmazdan evvel çektiği azap ve işkencelerdir. Arkadaşlarına söz geçiremez; amirlerine dert anlatamaz; devlet ve siyaset adamlarını yola getiremez; kapıları çalar, açılmaz; bağırır, çağırır, işiten olmaz; devlet batıyor der, padişah gözlerini kapar, mesuller dudak büker. İşte gençliğe her şeyden önce Atatürk'ün bu mihnet, bu çevir ve cefa devri anlatılmalıdır. Gençlik en ziyade O'nun bu cephesindendir ki muhtaç olduğu azim ve irade dersini alabilir."
Sayfa 99 - Yapı Kredi Yayınları, 11.Baskı, Şubat 2022Kitabı okudu
Reklam
Atatürk Bursa'ya bir akşamüstü gelmiş, köşke çıkıncaya kadar hava iyice kararmıştı: tabii bu durumda kendisi, bizim pek münasip ve isabetli bulduğumuz muhafaza tertibinin farkına varmamıştı. Ancak ertesi gün, şehre inişinde vaziyeti, yani, yolun süngülü nöbetçilerle sarıldığını görmüştü.Köşke dönüşünde beni çağırmış. Gittim, ayaktaydı, kırgın ve kızgın görünüyordu. Yüzüme dikkatle bakarak sordu: "Yoldaki hal nedir?" Birdenbire şaşırmıştım, cevap veremedim: sözüne devam etti: "Sen olsan ve buraya gelip benimle görüşmek istesen iki yanı süngülü askerlerle tutulmuş bir yoldan geçmek hoşuna gider miydi?" Kekeledim: "Efendim, bu tedbir yalnız siz geçerken alınıyor." "Nasıl olursa olsun iyi bir şey değil. Esasen buna lüzum da yoktur; bir daha yapılmamalıdır; hatta kapıdaki resmi elbiseli polisleri de istemem. Lazımsa onların yerine siviller kullanırsınız. Hiç unutmayın; alınacak koruma tedbirleri halkı hiçbir suretle ürkütmeyecek ve rencide etmeyecek şekilde olmalıdır" emrini verdi.
Sayfa 69 - Yapı Kredi Yayınları, 11.Baskı, Şubat 2022Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.