Ateş Tecrübeleri
Ahmet Turan AlkanSözler ve Alıntılar
Türk, konuşmaya utanır, dövüşmeye utanmaz.
(İllegal Türk Atasözü)
Sayfa 87Kitabı okudu
Biz ateşte yanmamayı öğrenmişizdir. Bu ateşin altını dün Asala'ya üfletirler, bugün PKK'ya, yarın başka birine. Kurtlar sofrasına oturmanın bedelini biliyoruz. Kendimize acımanın dışında yapmamız gereken işlerin de farkındayız; daha çok okuyacak, daha fazla üretecek, daha fazla düşüneceğiz, daha iyi politika yapacak, daha nitelikli eğitim verecek ve bir akrobatın senkronize dikkatiyle önümüze konulan bütün problemleri aşacağız. Âlem buysa biz de varız.
Sayfa 27Kitabı okudu
Hukuk-ı beşer ya da devletler hukuku diye bildiğimiz şey yırtıcı orman yasalarının kravatlı hali: sinek örümceğin, örümcek kurbağanın, kurbağa kertenkelenin, kertenkele farenin, fare kartalın, kartal tilkinin, tilki de aslanın pençesinde!
Sayfa 13Kitabı okudu
Türkiye'yi büyük kılan ve kötümserliğimi bir nebze olsun törpüleyen boyut, kendimizi komşularımızla ve hâl-i hazırla değil, ideal olanla, her alanda dünya önderleriyle mukayese etmektir. Zaman zaman küçüklük duygusuna ve ümitsizliğe sebep olsa da böyle bir mukayese şeması, Türkiye'yi muadilleri arasında birinci safa koymaktadır.
Sayfa 69Kitabı okudu
Dini değil beşerî şeyler...
İslâm tarihi, İslâm’ın müdafaasına hasredilmiş bir inanç alanı. Orada ‘’kırkıncı oda’’lardan, ‘’girilmez’’ levhalarından, ‘’park etmek yasaktır’’ ikazlarından, ‘’durmadan devam ediniz’’ tehditlerinden geçilmiyor. Hele asr-ı saadet ve dört halife devri mevzubahis ise, bu kabil otokontrol cihazları sizi kımıldayamaz hale getirecektir. İşte bu noktada inanç, ‘’tarih’’i sıkı bir kontrol ve tarassut altına almıştır.
Sayfa 105Kitabı okudu
Hava giderek sertleşiyor. Toprağa gömülü savaş baltaları yeniden bilenmeye başladı. Entelektüel birikiminden rahatlıkla şüphe edebileceğiniz Le Bon "kitle"lerinden ilk intikam ve küfür çığlıklarını işitmeye başladık. Artık birilerinin işi hayli kolaylaşıyor: Karşıdaki "düşman"ı işaret ederek yandaşlarını ürküttükten sonra onları bayrağın altında tutmak daha kolaylaşacak. Artık kamuoyunun sağduyusuna değil korkularına hitâb ediliyor.
Sayfa 30Kitabı okudu
Köroğlu, "yiğit olan döne döne döğüşür" demişti. Türkiye'nin başka şansı yok! "Döne döne" diplomasi yapmayı, "döne döne" üretmeyi, "döne döne" çalışmayı, fikir üretmeyi, eğitimde kaliteyi artırmayı, tasarruf ve yatırım yapmayı, dünya ile entegre olmayı başarmak zorundayız. (s. 16-17)