Şehitlerin ruhları, Atsız'ın edebi eserlerinde özel bir yere sahiptir. Daha 1933 yılında düzenlediği 12 günlük Çanakkale yürüyüşü ve bunu kitaplaştırmasıyla Atsız, çok erken bir dönemde şehitlerin unutulmaması gerektiğini kamuoyuna duyurmaya çalışmıştır. Z Vitamini adlı hiciv romanının sonunda da şehitlerin ruhları isyan ederler. Bazı şiirlerinde ve Bozkurtlar romanında da ölenlerin ruhları Tanrı Dağı'na yükselir ve orada Alp Er Tonga gibi, Kür Şad gibi ata ruhları tarafından karşılanır. 5 Ekim 1932 tarihli Atsız Mecmua'da yayımlanan ve ünlü "Çünkü bu yol kutludur, gider Tanrı Dağı'na." mısrasının yer aldığı "Yolların Sonu" şiirinin son dörtlüğü şöyledir;
O sarayda bulunca tanrılaşan erleri
Artık gözüm arkaya bir daha dönmeyecek...
Hepsi sussa da, "Kür Şad" uzatarak elini
"Hoş geldin oğlum Atsız, kutlu olsun" diyecek.
Atsız'ın roman ve şiirleri gibi, hikayelerini okumak büyük bir zevkti. Bu hikayeler aslında Atsız romanlarını oluşturuyor. Doğa olayları çok iyi tasvirlenmiş. Ayrıca hikayelerde hayat dersi de mevcuttur