hayatı boyunca ıstırap çektikten, kıvrandıktan, yandıktan sonra nihayet halktan hakka giden ışıklı yolu bulmuştu, işte aydınlık kapı!
zayıf ellerini göklere açarak Allah'a tekrar hamd-ü senalar etti... vildan, ömründe hiç olmadığı kadar, mesuttu...
"bu da... işte nihayet bu da yaralandı, diye içinden sızlandı. bunu olsun koruyamadım. o da benim gibi. bizim gibi... o da herkes gibi... yaralı! hâlbuki o, bambaşka bir çocuktu! o, bize benzememeliydi!"
—Muvaffak olmasına oluruz evelallah, Paşa hazretleri... Ama kızları tıbbiyeye alırlar mı hiç?... Olacak şey değil!...
—Olacak kızım olacak. Ben belki görmem amma siz mutlaka göreceksiniz!..