Barbarları Beklerken

J. M. Coetzee
Avustralya’da yaşayan Güney Afrikalı yazar J.M. Coetzee’den, ha­yalî bir imparatorlukta geçen ve 1970’lerin Güney Afrika’sına göndermeler yapan bir roman. Geniş topraklara yayılmış bir imparatorluğun en ucundaki bölgede yaşayan Barbarlar, sözümona, ayaklanmak üzeredir. Onları bastırmak bahanesiyle merkezden gönderilen Albay ve emrindekiler, müthiş bir işkence ve kıyım başlatır. Barbarları Beklerken, o bölgede görevli, yıllardır başkentin yüzünü görmemiş Sulh Hâkimi’nin ağzından aktarılan ürkütücü bir zorbalığın öyküsü; ancak öncelikle bir aşk, sevecenlik ve bağışlama romanı. Coetzee zorbalara da, onların kurbanlarına da aynı insancıl tavırla yaklaşıyor. Kendimden geçmenin eşiğindeyken parmaklarımın kalçalarında gezinirken teninin altındaki çapraz yara izlerine rast geldiğini anımsıyorum. “Hiçbir şey hayal edebileceklerimizden kötü olamaz,” diye mırıldanıyorum. Beni duyduğunu belli eden bir işaret yapmıyor. Kanepeye çöküyor, onu esneyerek yanıma çekiyorum. “Anlat bana,” demek istiyorum, “bunu bir sır gibi saklama, acı sadece acıdır, o kadar,” ama sözcükler benden kaçıyor. Kollarım ona dolanıyor, dudaklarım kulak deliğinde, konuşmaya çalışıyorum; sonra karanlık çöküyor.
Yazar:
J. M. Coetzee
J. M. Coetzee
Çevirmen:
Dost Körpe
Dost Körpe
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 7 dk.Sayfa Sayısı: 216Basım Tarihi: Ocak 2015İlk Yayın Tarihi: 1985Yayınevi: Can YayınlarıOrijinal Adı: Waiting for the Barbarians
ISBN: 9789750705991Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
200 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 saatte okudu
İlk kez John Maxwell Coetzee kitabı okudum. Ve çok beğendim.. Bu aralar kitap seçimlerim beni hep mutlu ediyor. Şanslı bir ay oldu bu bakımdan benim için :) Hayali bir imparatorlukta sınırda güvenliği sağlayan ve adı kitap boyunca belli olmayan bir sulh hakimi tarafından anlatılıyor olaylar. Hakim, vergilerle rahat bir yaşam sürer ancak bu
Barbarları Beklerken
Barbarları BeklerkenJ. M. Coetzee · Can Yayınları · 20151,534 okunma
Reklam
216 syf.
·
Puan vermedi
·
25 saatte okudu
Beklemek Erken Ödenmiş Bir Bedeldir!
Barbarları Beklerken'in üzerimde bıraktığı etkiyi hangi cümle ile anlatabilirim bilmiyorum. İyi bir kitap okuduktan sonra yaşanılan tüm güzel duyguları bu kitapta yaşadım. Barbarları Beklerken dil, üslup,konu seçimi bakımında kusursuz işlenmiş insana müthiş bir edebi zevk veren eser. Kitapta olaylar uzun yıllar bölgenin hem yöneticisi hem de
Barbarları Beklerken
Barbarları BeklerkenJ. M. Coetzee · Can Yayınları · 20151,534 okunma
216 syf.
·
Puan vermedi
J. M. COETZEE & BARBARLARI BEKLERKEN
Güney Afrikalı olan yazarımız John Maxwell Coetzee , 1983 ve 1999 yılları Man Booker Ödüllerinin sahibi olarak, bu ödülü iki kez kazanan tek yazar olma vasfını hâlâ elinde tutuyor. Daha sonra 2003 yılına gelindiğinde ise; "Eserlerinde analitik zeka ve verimli diyaloglarla yabancılaşmayı anlattığı" gerekçesi ile Nobel'e layık görülür.
Barbarları Beklerken
Barbarları BeklerkenJ. M. Coetzee · Can Yayınları · 20151,534 okunma
216 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Romanın kurgusu kitapta adı verilmeyen bir sınır kasabasında geçmektedir. Nobel Edebiyat Ödüllü Coetzee aslında çok bilinen bir hikaye sunar bize. Yerli halkın yaşadığı bu kasabaya devlet yerleşmiş ve zorla el koyduğu bu topraklara medeniyeti getirdiğini iddia etmiştir. Kendisi işgalci olduğu halde yerli halkı barbar ve istilacı görmüş, halka
Barbarları Beklerken
Barbarları BeklerkenJ. M. Coetzee · Can Yayınları · 20151,534 okunma
Reklam
216 syf.
·
Puan vermedi
Edebiyat üzre Nobel Ödüllü yazar
J. M. Coetzee
J. M. Coetzee
Barbarları Beklerken
Barbarları Beklerken
eserini 1980 yılında kaleme almış.Kitapda 1970'lerin Güney Afrikasına gönderme yapılıyor.Eserin baş kahramanı-imperatorluğun sınırlarında 30 yıl yaşayan bir hakim.Kitapda Barbarların gelip kasaba halkının öldüreceğini savunan askerlerin halka yaptıkları zulm,suçsuz insanlara yapılan işgenceler yer alıyor.Hakim yani kahramanımız onlarla sonuna kadar tek başına mücadele ediyor.Okunması gereken bir eser.İyi okumalar her kese.
Barbarları Beklerken
Barbarları BeklerkenJ. M. Coetzee · Can Yayınları · 20151,534 okunma
216 syf.
·
Puan vermedi
Kitaptan önce Apartheid sisteminden söz etmek istiyorum. Apartheid Rejimi ; Güney Afrika’da 1948'de  Ulusal Parti’nin iktidara gelmesiyle " ırk ayrımına " resmî kimlik kazandıran  bir rejimdir. 1948 - 1990  yıllarında politik rüzgarını estirerek  birçok insanın ten rengi(siyahi) gerekçe gösterilerek çeşitli işkencelere uğramasına  hayatını kaybetmesine ya da yurtlarından kovulmasına sebep olmuştur. Bu kitap devletin yasama gücünü "sömürü ve baskı aracı" olarak işlevselleştirdiğini anlatmak üzere kurgulanmış, İmparatorluk diye anılan hayali ülke üzerinden Güney Afrika'nın kara kaderine beyaz ellerin parmak izlerini,  resmi olarak(!) çıkaramasa da, edebi yolla belleklere kazımayı hedeflemiştir. Bu anlamda çok etkileyici bir kitaptır. Bazı insanlar haksız yere acı çektiğinde, derdim kendi kendime, "acılarına tanık olanların kaderi bunun utancını hissetmektir." Duygusuyla adaleti sorgulayan bir yargıcın günlüklerinden dinlediklerimiz, insan olarak ayrışmanın, ayrıştırıcı olmak için de insanlıktan çıkmanın portresini çizer.Barbar olarak nitelendirilen kesim aslında halkın yerlisi ve toprağın sahibi iken, sistemin zoruyla nasıl ötekileştirildiğine okuru da tanık eder. Kitap iç monologlarla ilerlerken karakterlerin tüm yönleri taraf tutmaksızın işlenir burada insana dair her şey sorgulanır.Bireyin belleğinden sistemin ruhuna uzanan yolculuk esnasında görünenler ,cama ters açıdan yansıyanlar, anlam kazanamayanlar  ya da görmezden gelinenler üzerine...ürpertici bir seyir. Yazarın yalın üslubunun ruhunuzda karmaşa yaratacak bir güce dönüşeceğini de ekleyerek hâla okumamış olanlara tavsiye ederim. Esen kalın
Barbarları Beklerken
Barbarları BeklerkenJ. M. Coetzee · Can Yayınları · 20151,534 okunma
200 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Kitabı okurken insanların nasıl bu kadar vahşileşebileceği karşısında hayrete düştüm. İmparatorluk askerleri ve barbarlar arasında sözüm ona bir savaşta asıl vahşi ve uygarlaşmamış olanların barbarlar değil de onları ötekileştiren etiketleyen insanlar olduğunu görüyoruz. Ürkütücü bir zorbalık hikayesi. Nitekim kitapta da yazarın "uygarlığın kara çiçeği" diye bahsettiği de tam da bu. Bunun yanı sıra tuhaf bir bağlılık, ilişki ya da aşk - siz her ne derseniz deyin - anlatılıyor. Eser bir bütün olarak akıcı bir anlatıma sahip, yalnız olayların kahraman bakış açısıyla anlatılması yer yer anlayamadığım hissi oluşturdu yine kahraman bakış açısıyla anlatıldığından bazı yerleri doldurmak bize kalıyor. Yine de kitabı severek okudum.
Barbarları Beklerken
Barbarları BeklerkenJ. M. Coetzee · Can Yayınları · 20151,534 okunma
216 syf.
·
Puan vermedi
Barbarları Beklerken okuduğum ilk Coetzee romanı. Kitap hayali bir imparatorlukta geçiyor ve ismi belli olmayan baş karakterimiz burada küçük bir yerde çalışan Sulh hâkimi. Hikaye hakimin ağzından anlatılıyor. İsmini bilmediğimiz gibi yaptığı işi de çok anlayamıyoruz. Diğer bir karakter Albay Joll, bölgede otoriteyi sağlamak için şiddete başvuran, barbarları yani yerlileri esir alan işkence eden bir asker adamı. Kitap 200 sayfa ve ilk 120 sayfada bu barbarları biraz tanıyoruz. Onlardan biri olan dilencilik yapan bir kızı, Hâkim himayesi altına alıyor ve ona farklı duygularla bağlanıyor. . Kitaptan beklentim; müthiş bir distopik evren kurup bunu aşkla, savaşla, şiddetle, adaletle ve benzeri çeşitli şeylerle harmanlayarak birinci tekil şahıs ağzından bize sunmasıydı. Ancak 'ben' anlatımı bu kitabı daha psikolojik daha ağır daha detaylı daha iyi yapabilecekken, eksik bırakmış. Çoğu yer acelece anlatılmış, sanki yazar belli bir şeyleri anlatıp kurtulmak istiyormuş ama detaylar ve kurgu önemli değilmiş gibiydi. Anlatımını ve kurduğu dünyayı beğenemedim. . Kitabı okurken içinizden pek çok soru geçiyor, belki de yazarın yapmak istediği sadece buydu: soru sordurmak. "Asıl barbar kim?", "Adalet kimin elinde?", "Aşkın tanımı yapılabilir mi?" vb... Nobel edebiyat ödülü sahibi Coetzee insan duygularına çok hakim ve bunları iyi aktarabilmiş, zaaflarımız, hırslarımız, insanlığımız... . Coetzee, kitabın adını çağdaş Yunan şairlerden Kavafis'in "barbarları beklerken" şiirinden etkilenerek koymuş. Okuduğuma hem memnun olduğum hem de eksik bulduğum bir kitap oldu. Tavsiye edip etmemek de kararsızım :)
Barbarları Beklerken
Barbarları BeklerkenJ. M. Coetzee · Can Yayınları · 20151,534 okunma
Reklam
216 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Barbarları Beklerken
Merhaba... Avustralya’da yaşayan Güney Afrikalı yazar J.M. Coetzee’den, ha­yali bir imparatorlukta geçen ve 1970’lerin Güney Afrika’sına göndermeler yapan bir roman. Geniş topraklara yayılmış bir imparatorluğun en ucundaki bölgede yaşayan Barbarlar, sözümona, ayaklanmak üzeredir. Onları bastırmak bahanesiyle merkezden gönderilen Albay ve emrindekiler, müthiş bir işkence ve kıyım başlatır. Barbarları Beklerken, o bölgede görevli, yıllardır başkentin yüzünü görmemiş Sulh Hâkimi’nin ağzından aktarılan ürkütücü bir zorbalığın öyküsü; ancak öncelikle bir aşk, sevecenlik ve bağışlama romanı. Coetzee zorbalara da, onların kurbanlarına da aynı insancıl tavırla yaklaşıyor. İyi okumalar diliyorum.
Barbarları Beklerken
Barbarları BeklerkenJ. M. Coetzee · Can Yayınları · 20151,534 okunma
200 syf.
8/10 puan verdi
·
27 saatte okudu
Spoiler İçerir!
Çok güzel bir etkinlik sonrası tanıma fırsatı bulduğum J.M. Coetzee’nin okuduğum ilk romanı. Çok samimi bir üslupla kaleme alınmış roman. Sıkılma fırsatı bulamadan bir bakmışsınız roman bitmiş. Bazen kendini tekrar eden cümlelerle karşılaşıyorsunuz ama göze batmıyor bu durum. İçeriğine gelecek olursak Coetzee’ nin vermek istediği mesaj basit “asıl barbaralar kimler onları yerinden yurdundan eden imparatorluk mu yoksa yuvaları için mücadele eden yerel halk mı” Hakim’in yaşadıkları ve hissettikleriyle cevaba ulaşıyorsunuz. Bir eleştiri romanı aslında her coğrafya kendine uyarlayabilir. Ülkeyi felakete sürükleyen bir yönetim, bozulmuş bürokrasi, işkenceci başıboş güvenlik güçleri. Sizi durumu sorgulamaya yönlendiren ifadelerle dolu. Bence kitabın en can alıcı noktası Hakim’in Mandel’e yönelttiği şu soruydu. İnsanlar üstünde... çalıştıktan sonra nasıl yemek yiyebiliyorsun? Masaya nasıl oturup ailenle arkadaşlarınla yemek yiyebiliyorsun ki? Onun yerinde olsam diyorum kendi kendime, ellerim öyle kirli gelirdi ki boğulacak gibi olurdum... Ve aşk... Basit, dümdüz,sırdan,soğuk bir aşk. Aşk bile değil aslında ne olduğunu roman bitene kadar anlamıyorsunuz zaten. Coetzee savaşa,devlet işlerine,işkenceye,merhamete,vicdana çok az yer verdiği gibi aşka da çok az yer verip alelacele anlatmış. Sonuç itibariyle dengelerin sürekli değiştiği ve belirsizlikle biten bir roman olmasına rağmen kesinlikle okunmaya değer.
Barbarları Beklerken
Barbarları BeklerkenJ. M. Coetzee · Can Yayınları · 20151,534 okunma
216 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
#kitapyorum Kitabın can alıcı cümlelerinden biriyle başlamak istiyorum :" Nedir bu derdi barbarların, bizden ne istiyorlar?" Verilecek elbette birçok cevap vardır: özgürlük, kaybedilen topraklar, eskiye özlem... Fakat asıl dikkate değer olan Barbarların insanca yaşama hakkına sahip çıkmayışları. Pasif bir direniş içerisinde olmaları. Örneğin işkence görmelerine, aç bırakılmalarına, hor görülmelerine ve dahası tacize uğramalarına rağmen buna boyun eğişleri!! Karakterlerden biri olan " esir kız" -kitapta adı bile geçmez- defalarca tecavüze uğrar ve artık kabullenir. Kabullenir kendi bedenine bir köpek muamelesi yapılmasına... Zorbalık denen o kavram kitapta uzun uzadıya anlatılır. Ve sorar zalim olan kendisine : " Keşke şu barbarlar bize ders verse de onlara saygı duymayı öğrensek!" Ne kadar samimi bir itiraf tartışılır tabii. Ama şu bir gerçeği bağırır yazar, kendisine saygısı olmayana kimse saygı duymaz!! Tavsiye ederim.
Barbarları Beklerken
Barbarları BeklerkenJ. M. Coetzee · Can Yayınları · 20151,534 okunma
216 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 günde okudu
2003 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Coetzee, Barbarları Beklerken’de 1970’lerin Güney Afrika’sını eleştiriyor. Yıllardır bir sınır kasabasında görev yapan Sulh Yargıcı’nın gözünden olaylar anlatılıyor. Merkezden gönderilen Albay’ın gelişiyle başlayan kitap, devletin ‘barbar’ olarak nitelendirilen yerli halklara uyguladığı işkence ve korku politikalarıyla devam ediyor. Sorgu sırasında yaşananlar, insanların esir tutuluşu ve işkenceyle yalan yanlış şeyler söylemesinin sağlanması tarih sahnesinde görmediğimiz, hiç duymadığımız şeyler değil ne yazık ki. Tabi Albay ve askerleri, bu yöntemleri kullanarak bölgeye medeniyeti getirmekte olduklarını söylüyorlar. Her baskıcı yönetim gibi. Bir yandan da Sulh Yargıcı bu yaşananlardan rahatsız. Ancak elinden de bir şey gelmiyor. Romanın belli bir kısmından sonra da Sulh Yargıcı kendi içinde insan vicdanı, adalet, baskıcı yönetim, korku, şiddet, zorbalık gibi kavramlar üzerinde düşünüyor. Beklenen barbarların kim olduğu ne zaman gelecekleri ise roman boyunca muallakta kalıyor. Kitabı okurken askerlerin barbarlara yaptıkları vahşilikleri görünce asıl barbarlar yerli halk mı yoksa bu askerler ki diye düşünmekten kendimi alamadım. Sürükleyici bir üslupla kaleme alınan roman, okurken benim de insan vicdanı, baskıcı yönetim gibi konuları uzun uzun düşünmeme sebep oldu. İnsan Sulh Yargıcı yerinde olsam ne yapardım diye düşünmekten kendini alamıyor. Coetzee’nin Utanç kitabında olduğu gibi Barbarları Beklerken’de insanı şoka sokan, psikolojik boyutuyla etkileyen harika bir eser. Akıcı, yalın, etkileyici. Tavsiye ederim.
Barbarları Beklerken
Barbarları BeklerkenJ. M. Coetzee · Can Yayınları · 20151,534 okunma
200 syf.
8/10 puan verdi
Hayatın bütün nasiplerinden faydalanmış, belli bir mevkiye kadar gelmiş bir insanın, insafsız ve hiçbir dayanağı olmayan bir yıkım karşındaki duruşu, mücadelesi. Bütün bunların gölgesinde naif bir aşk. Hikaye tek bir kişinin ağzından aktarıldığı için okurken sıkıcı buldum yer yer. Lakin öyle sahneler de var ki, okuduklarınızı hazmedebilmek için kendinize zaman tanımanız gerekebilir. Hakim karakterinin hem askerlere hem de barbarlara aynı insancıl tavırla yaklaşması kitabın beslendiği yer. Benim nacizane beğenimi de bu yönü kazandı. Psikolojik-dram sevenlerin okuması gereken bir eser.
Barbarları Beklerken
Barbarları BeklerkenJ. M. Coetzee · Can Yayınları · 20151,534 okunma
216 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Barbarları Beklerken, Nobel ödüllü Güney Afrikalı yazar J.M.Coetzee’nin 1980 yılında yayımladığı romanı.Baskıyı, adaletsizliği, işkenceyi anlatıyor kitap.Uygar olduğunu düşünen toplumların, “barbar” dedikleri insanlara yaptığı sömürüyü; kendi yarattıkları düşmana yaptıkları zulmü...Kendi vatanında yaşamayı çok gördükleri insanlardır barbarlar.Onurundan, ırzından, özgür yaşam hakkından yoksun bırakılan, ötekileştirilen insanlar... “Söylentiye göre barbar kabileler silahlanıyordu; İmparatorluk önlemler almalıydı.” Barbarların isyan başlatacakları istihbaratı üzerine bölgeye Albay Joll gönderilir ve oradaki haksız alıkoyulmalar, adaletsizlikler başlar.O bölgede o zamana dek huzur içinde yaşayan sulh ceza hakimi tüm olup biteni sükunetle izler.Ta ki dilencilik yaparken karşısına çıkan masum genç kızın gözlerini görene kadar...Tacize uğrayan güzel kızın gözleri çakmakla yakılmış ve dağlanmıştır.Artık suskunluğu bozmanın zamanı gelmiştir. ”Bazı insanlar haksız yere acı çektiğinde dersim kendi kendime acılarına tanık olanların kaderi bunun utancını hissetmektir.” ”Savaş zaten böyle bir şey:Birilerini kendi rızalarıyla yapmayacakları bir seçime zorlamak.” ”Büyük balık küçük balığı yiyor ama dünya dönmeye devam ediyor.” “Sudaki balıklar gibi, gökyüzündeki kuşlar gibi, çocuklar gibi yaşamamızı olanaksız kılan nedir? Suç imparatorlukta mı?” Hayat, geleceği düşünüp endişelenilmeyecek kadar kısa.”
Barbarları Beklerken
Barbarları BeklerkenJ. M. Coetzee · Can Yayınları · 20151,534 okunma
216 syf.
10/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
Yüzleşmekten korktuğumuz soruları yüzümüze vuran bir kitap:Barbarlar olmasaydı ne yapardık?İnsanlığın dosttan zoyade düşmana ihtiyacı olduğunu anlatan bir bekleyiş romanı. Bir sınır köyünde yaratılan düşmanı,Barbarları,beklerken Hakim'le vicdani bir yolculuğa çıkarır bizi eser.Yazgımız düşmanı beklerken bizi düşmana döndürebilir ve içimizdeki kötüyü kışkırtabilir.Bu durumda beklediğimiz şey belki de sadece içimizdedir.Kahramanımız olan Hakim bir düşman aramak yerine kendisiyle savaşan biri olarak acılarını acıları sahiplenerek hafifletmeye çalışır. Bekleyiş romanlarını aşırı sevdiğimi bu eserle telrardan anladım çünkü bazen beklediğimiz kötülük dahi olsa ona ihtiyacımız vardır ve bu kitap harika bir hikayeyle yalın gerçeği bize sunuyor.Gerçek edebiyat diye buna derim ben.Bu kitabı sevenler Tatar Çölü'nü de okumalı...
Barbarları Beklerken
Barbarları BeklerkenJ. M. Coetzee · Can Yayınları · 20151,534 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.