Gördüğümüz köyler içinde imamı olmayan bir iki köy vardı. Fakat umumiyetle onların bu vaziyeti muvakkattir. Pazarlıkta uyuştukları vakit bir imam tutacaklardır. Meselâ bir aralık M. köyünün de imamı yoktu. Ekinle, harman kaldırmakla meşgul oldukları sıralarda halkın dinî vazifelerle de alâkası azdı. Fakat işler bitip Ramazan da yaklaştığı zaman imam bulmak hususunda telâşa düştüler,ve biraz pahalı olmasına bakmayıp bir imam tuttular. Gördüğümüz imamların hiçbirisi maaşlı değildi. Köylü imamı ile pazarlık ederek senevî muayyen miktarda «yarım» hububat ile uyuşurlar. Bu miktar köyün büyüklüğüne ve zenginliğine göre 150 ile 250 «yarım» arasında değişir. Buna ilâveten imama bir ev tahsis edilir. Bazan imama yiyecek nevinden hediyeler, veya muvakkat bir zaman için sağılacak koyun verilir. Bundan maada mektup veya ilmühaber yazmak, ölüyü kaldırmak gibi işlerde ekseriya imamın emeği ayın halinde ödenir.
Bundan maada, imam köyde diğer köylüler gibi tarla, bahçe, mal,davar edinmişse imamlık vazifelerinin dışında hayvanları veya tarlası ile meşgul olabilir. A. köyünün Çerkeşli imamı köyde hiç kimsenin günlük namaz kılmadığını hatırlatarak, yapacak işi olmadığı, ve köyün içi yazın çok sıcak olduğu için gününün büyük bir kısmını dere kenarında, söğütler altında yatmakla geçirdiğini söyledi. Kendisini bulduğumuzda da ağaçların altında sırtüstü yatmakta idi.