Beat Kuşağı Antolojisi sözleri ve alıntılarını, Beat Kuşağı Antolojisi kitap alıntılarını, Beat Kuşağı Antolojisi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Doğun kendinizden, doğun
Samandan ve pamuk kasnaklarından
Sokakta bulduklarınızdan, otlardan
Bir balığın kemiğinden
Bir kamıştan ya da istencinden
bir rengin ya da çanın
Doğun kendinizden, parçalanarak
Uygar tarihte ilk kez, hatta belki tüm tarihte ilk kez kendimize has kişiliğimizin ve fikirlerimizin varlığı ile yokluğunun aynı anlama gelebileceğini keza hepimizin sadece yok olanların sayısına bakıldığı büyük bir operasyonda öldürülebileceğimizi, üstelik bizden geriye sadece saçlarımız ve dişlerimiz kalırken, bu ölümlerden kimsenin haberdar olmayacağını, üzerinde durmayacağını, hem de bu ölümün kendi tercihimiz olan eylemlerin sonucunda gelen onurlu bir ölüm olmayabileceğini, gaz odasında ya da radyasyona maruz kalarak onursuzca ölebileceğimizi öğrendik ve bu bilgiyi bastırarak yaşamayı da öğrendik.
Bırakın delirelim açık açık.
Ah benim neslimin kayıp insanları
Bırakın takip edelim
Bu katledilmiş çağın ayak izlerini:
Bakın onun izleri Zaman'ın loş topraklarından geçiyor
Gidiyor ebediyetin kapıları kapalı evine doğru
Ölümün gürültüsüyle
Ölümün yüzüyle
Daha fazlasını istiyorduk elbet; açık bir kapı bulmayı umut ediyorduk
Nihai bir sevgi eylemi
Günün şeytani karanlığını dönüştürecek
Ama koca bir cehennem ve yeryüzüne çökmüş bir sis bulduk
Ve kafamızın içinde
Çürüyen devasa mezarlar.
'Bir galibiyet serisinin üzerine atlamış cehenneme doğru gidiyorum, işin aslı bu. Çok sürmeyecek, ama beni götürdüğü yere kadar gitmek niyetindeyim. Biraz ruhum var, fakat esasen talihim ruhumdan fazla.'
Sonra Kali orada çırılçıplak durdu. Maşallahı vardı. Yatağa girdi. Kavra kavra bitmiyordu. Sertti ama. Norveçli kadın tipi; tam İzlandalıların sevdiği gibi; kadınlar, kadınlar, kadınlar, birkaç sahici erkeği inşa etmiş kadınlar; mucizeyi gerçekleştirecek ve taşıyabilecek bir kıç ve daracık bir amcık; gerçek kalıp, fırın.
Kali güldü ve, 'hayır, hayır, tutku hissetmeden yapamam, yapamam...' dedi.
Repertuarımdaki numaraların çoğunu denedim. En çok öpüşmeyi seviyordu, ki sakıncası yoktu benim için. Beni am yalamanın mı yoksa öpüşmenin mi daha çok azdırdığından tam olrak emin olamıyorum gerçi. Öpüşmek güzeldi ama. Sonra birden kulaklarından birini dişlreimin arasına aldım ve saçlarına koparırcasına asıldım. Teslim oldu.
Üzerine çıktım, fakat zorlandım önce. Kayıp duruyorduım, sonra eliyle tutp yerleştirdi. Tamamen serleşemeyecek kadar sarhoştum, ama içine girince talih yüzüme güldü -kemik. iyi bir tempo yakaladım, sonra sırtüstü uzanıp pes ettim ve benimle oynamaya başladı. Taşaklarımı sarsmak gibi bir huyu vardı. Dilini kamışımın alt tarafında bir aşağı bir yukarı gezdirdi, sonra birden tamamını ağzına aldı ve ağzıdnan çektiğim gibi soktum, on beş vuruşta boşaldım -ki bencilceydi- ama umrumda değildi- okumalar beni yorar ve hala Holly'yi daha çok arzuluyordum.
Bir örümcek yakalamıştım .
Ellerimin içinde kıvrandı.
"Sana zarar vermicem" dedim.
Ama örümcek kıvranmayı sürdürdü.
Büyük ve siyah bir örümcekti.
Annem geldi ve "BIRAK o örümceği" diye çığlık attı.
"Ona zarar vermedim ki" dedim.